19 yaşındaki Mehmet Çetinkaya babası ile birlikte yargılandığı davada, annesi 46 yaşındaki Dursun Çetinkaya'yı sürekli ders çalışmasını istediği için sinirlenerek av tüfeği ile vurarak öldürdüğünü, daha sonra da evin yanına gömdüğünü söyledi.

Olay, 9 Şubat tarihinde, Tepecik Mahallesi'nde meydana geldi. Eşiyle birlikte bir entegre piliç fabrikasında çalışan 51 yaşındaki Haşim Çetinkaya, eşi Dursun Çetinkaya'nın kaybolduğunu iddia ederek polise ihbarda bulundu. Gece mahalleli ve polis çevrede arama yaparken, sabah saatlerinde evin yanında kazılan toprak dikkat çekti. Toprak kazıldığında Dursun Çetinkaya'nın cesedi ortaya çıktı. Polisin yürüttüğü soruşturma kapsamında Haşim Çetinkaya ile kendileri ile birlikte fabrikada çalışıp, aynı zamanda üniversite sınavlarına hazırlanan oğlu Mehmet Çetinkaya gözaltına alındı. Mehmet Çetinkaya verdiği ilk ifadede, 30 bin TL kredi çekerek oturdukları evi satın aldıklarını, borçları ödemekte zorluk çektiklerini, anne ve babasının bu konu nedeniyle sık sık tartıştıklarını, babasının annesiyle tartışmaları sırasında kendisinden annesini öldürmesini istediğini, annesinin ölmesi durumunda sigortadan alacakları para ile tüm borçlarını kapatacaklarını söylediğini iddia etti. Mehmet Çetinkaya "Kasten Adam Öldürmek" suçundan, Haşim Çetinkaya ise "Adam öldürmeye azmettirmek" suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.

AV TÜFEĞİYLE SIRTINDAN ATEŞ EDEREK ANNEMİ ÖLDÜRDÜM

Dün, Bolu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada müebbet hapis cezası ile yargılanan Mehmet Çetinkaya ve Haşim Çetinkaya ilk kez hakim karşısına çıktılar. Mehmet Çetinkaya mahkemede, annesini av tüfeği ile öldürdüğünü söyleyerek, "Son zamanlarda annemle sürekli tartışıyorduk. Annem bana karışıyordu. Ders çalışmamı söylüyordu. O gün yine ders yüzünden tartıştık. Kendimi kaybettim. Ne yaptığımı hatırlamıyorum. Ne yaptığımı bilemediğim için av tüfeğiyle sırtından ateş ederek annemi öldürdüm. Nasıl gömdüğümü bilmiyorum" dedi. Olayla ilgili suçunun olmadığını söyleyen Haşim Çetinkaya ise, "Benim olayla ilgili bir alakam yok. O gün zaten işten gelmiştim. Hayat sigortası için eşimi öldürttüğüm doğru değil. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.

AĞABEYİM SİNİRLENİNCE NE YAPTIĞINI BİLMEZDİ

Duruşmada, Dursun Çetinkaya'nın 15 yaşındaki kızı K.Ç. de tanık olarak dinlendi. K.Ç., babası ve ağabeyini görünce gözyaşlarına boğuldu. K.Ç. gözyaşları içerisinde annesinin ağabeyi tarafından öldürüldüğünü söyleyerek, "Ağabeyimin annemi öldürdüğünü öğrendim. Ama akli dengesinin yerinde olduğunu düşünmüyorum. Ağabeyim annemi çok severdi. Annemi isteyerek hiç incitmedi. Ağabeyim sinirlenince ne yaptığını bilmezdi. Bazen anneme vururdu. Ağabeyim sürekli kendisine zarar verirdi. İsterseniz kollarına bakabilirsiniz" dedi.

MUTFAKTA YEMEK YAPARKEN YERDEKİ KAN İZLERİNİ FARK ETTİM

K.Ç. hakimin, "Ağabeyin tüfek kullanır mıydı?" sorusu üzerine ise, "Babamla ağabeyim birkaç kez ava gittiler. Ağabeyim evimizin yanındaki arazide tenekelere ve atmacalara ateş ederdi. Hatta annem de bakardı" diye konuştu. K.Ç., olay günü okuldan eve geldiğinde mutfakta kan izleri gördüğünü söyleyerek, "Sabah evden çıkmadan terliklerimi odama koymuştum. Geldiğimde ise bir tanesinin banyoda olduğunu gördüm. Mutfakta yemek yaparken yerdeki kan izlerini fark ettim. Ağabeyime sorduğumda burnunun kanadığını söyledi. Kapı girişindeki paspasında yeri değişmişti" şeklinde konuştu.

KANATSIZ BİR MELEKTİR BENİM BABAM

Babası Haşim Çetinkaya'nın annesinin öldürülmesinde suçu olmadığını söyleyen K.Ç., "Babam bu işi yapmaz. Kanatsız bir melektir benim babam. Ne bana, ne de anneme şimdiye kadar hiç sesini yükseltmemiştir. Bu yaşıma kadar bana tokat bile atmamıştır. Olay günü eve geldiğinde de hal ve hareketlerinde hiçbir değişiklik yoktu" dedi. Hakimin hayat sigortasının olup olmadığını sorması üzerine K.Ç., "Sigortanın olduğunu biliyordum. Anneme bir şey olursa bana verilecekti. Her ay bankaya 15 TL yatırıyorduk" diye cevap verdi. Mahkeme, Dursun Çetinkaya'nın bir bankadan ferdi kaza sigortası yaptırdığını ve alacakları para tutarının 5 bin TL tutarında olduğunu bildirdi.

Hakim, Haşim Çetinkaya ve Mehmet Çetinkaya'nın tutukluluk hallerinin devam etmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.