|
|||||||||||||||||||||||||||
EFENDİ BARUTÇU: BİZ HERHANGİ BİR SİYASİ PARTİNİN YAN KURULUŞU DEĞİLİZ | www.boluweb.com | Paylas |
Türk Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Efendi Barutçu ile sohbetimiz devam ediyor. Barutçu Türk Ocakları'nın yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Efendi Barutçu ile Türk Ocakları'nın siyasi yönelimleri hakkında görüşmeye devam ediyoruz. Barutçu, Türk Ocakları'nın herhangi bir siyasi partiyle ilişkisinin olmadığını söyledi.
1986 yılından sonra Turgut Özal döneminde Türk-İslam sentezinin Türk Ocakları Genel Merkezi üzerinden formülize edildiği söylendi. Bu tarif doğru mu?
Hayır, öyle bir şey yok. Özal sadece dönemin Başbakanı olarak davet edilmiştir. Günümüzde de zaman zaman devlet ve hükümet ricali toplantılarımıza veya kurultaylarımıza iştirak etmişlerdir. Mesela bundan yaklaşık 4 yıl önce kurultayımıza şuan Cumhurbaşkanımız olan Sayın Abdullah Gül, o zaman Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı iken kurultayımıza katıldılar. Güzel bir tavırla kürsüye çıkarken 'Ben bu kürsüye bir Dışişleri Bakanı veya Başbakan Yardımcısı olarak değil, eski bir Türk Ocakları mensubu olarak çıkıyorum. Gençlik yıllarımda Türk Ocaklarından fikren feyz aldım' dedi.
Abdullah Gül Milli Türk Talebe Birliği'ne mensup değil miydi?
Sayın Başbakan daha çok Milli Türk Talebe Birliği ekolünden gelmektedir. Gerek Kayseri'de, gerek İstanbul'da kendi ifadesidir Sayın Abdullah Gül'ün daha çok Türk Ocakları'na yakın olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı olduktan sonrada kendisini makamında ziyaret ettik. Orada da kendisi 'Ben bir Türk Ocaklıyım. Üniversite yıllarımda Kayseri'de de, İstanbul'da da Türk Ocakları ve benzeri milliyetçi teşekküllerle hiç irtibatım kesilmedi' diye ifade ettiler. Kendi ifadeleri bu olunca biz de kabullenmek durumundayız. Bir Cumhurbaşkanının Türk Ocak'lı olması bizi ayrıca sevindirir.
Günlük politikayla ve siyasetle bağınız ne durumda?
Türk Ocakları günlük siyasetin ve politikanın içinde değil. Yani herhangi bir siyasi partinin yan kuruluşu değil. Herhangi bir siyasi partinin vesayeti altında da değil. Zira Türkiye'deki en eski siyasi partilerden bile Türk Ocakları daha eskidir. Daha köklü ve aynı zamanda nizamnamesi gereği ilk kurulduğu günden bu yana 'Zinhar siyasetle uğraşmaz' diye bir ilkesi var. Bu ilkesine ısrarla riayet etmektedir. Tabir ki Türk Ocakları'nın bünyesinde faklı siyasi partilerden ve siyasi görüşlere mensup insanlar olmuştur, olacaktır da. Üyelerimiz Türk Ocağının kapısından girdiği andan itibaren siyasi tercihini bir tarafa bırakmıştır. Her şey Tük milleti içindir. Türk milliyetçiliği içindir.
Günlük siyaset olmadan sanki bu söylediğinizi gerçekleştirebilmek mümkün değil gibi…
Şimdi şöyle mensuplarımızın günlük siyasete girmeyecek diye bir kaide yok. Yani Türk Ocağı mensupları gidip siyasi partilerde çalışabilirler ama, Türk Ocağı'nın bünyesinde günlük politika yapılmıyor. Bizim siyasi partilere mesafemiz Türk milletinin birliğine, Türk vatanının bütünlüğüne, Türk devletinin bekasına hangi parti daha yakınsa biz ona o kadar yakınız. Ama hiçbir parti bizim rakibimiz değil. Çünkü biz siyasi arenada faaliyet gösteren bir kuruluş değiliz. Tamamen sivil bir kuruluşuz ve kültürel anlamda yapılan faaliyetlerle ilgili çalışmalarımız var. Böyle olunca da tesis alanımız daha da genişliyor. Siyasi tercihleri olan ama kendini Türk kabul eden, Türk Milleti'nin geleceği ile ilgili güzel düşünceler taşıyan herkes, kendisini Türk Ocağının üyesi kabul ediyor. Bu durum hem Türkiye hem de Türk dünyası için önemli bir faaliyet alanı doğurmuş oluyor. Biz Türk Ocağı olarak faaliyetimiz esnasında herhangi bir siyasi partinin damgasını yersek ya da rozeti ile hareket etsek, yüzde yüz doğru fikirle söylediğimiz takdirde bile öbür siyasi parti mensuplarının tepkisiyle engellemesiyle karşı karşıya kalacağız. Halbuki bizim fikirlerimiz, bütün Türk dünyasına ve bütün Türk alemine hitap eden fikirlerdir. Bu nedenle herkesle dostane ilişkiler kurmak adına, fikir ve düşüncelerimizden herkesin istifade edebilmesi için çalışma yapıyoruz. Kapımız herkese açık. Türk Ocağı'nın Genel Merkezi ve şubelerimiz zaman zaman Türkiye'nin Türk milletinin, Türk devletinin karşı karşıya kaldığı meselelerle ilgili ilmi toplantılar yapıyor. Raporlar hazırlıyor ve bu raporları hükümet kanallarına iletiyor.
Türk gençliği ile ilgili düşünceleriniz neler?
Biz gençlerimize özellikle sokak hareketlerinden uzak durmalarını, günümüzde milletlerarası mücadelelerin fikirle, kültürle, bilgi teknolojileriyle yapıldığını söylüyoruz. Dolayısıyla sokak hareketlerinde tahrik edici unsurlardan uzak durmaları gerektiğini, vatanını milletini devletini seven gençlerin öncelikle kendi sahalarında üniversitelerin başarılı olmalarını ve bu şekilde hayatın içersinde bulunmaları gerektiğini ifade ediyoruz. Toplumun içine karışarak söylediğimiz başlıklar üzerinden bir çalışma yapmaları gerektiğini söylüyoruz ve gençlerimizin takipçisi oluyoruz. Hem gençlerimizin milli tarih şuurunu hem milliyetçi ve İslami fikrilerle yetişmesini sağlamaya çalışıyoruz. Hem de ehliyetli konumlara gelerek faydalı çalışmalar yapmalarını arzu ediyoruz. Tembihlerimiz çabalarımız tamamen bu istikamette devam ediyor.
22.05.2010
|
|
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa Tüm Haberler Türkiye Güncel Haberler Bolu Güncel Haberler Türkiye Son Dakika Haberler Türkiye Siyasi Haberler Türkiye Spor Haberleri Dünya Güncel Haberler Türkiye Egitim Haberler Türkiye Magazin Haberler Haber Arşivi En Çok Okunan Haberler En Çok Yorumlanan Haberler Haber Yolla