1974-75 sezonunda Boluspor, oynadığı 30 karşılaşmanın so-nunda, ligi 10. sırada tamamladı. 10 galibiyet, 9 beraberlik alan Boluspor, 11 karşılaşmada da rakiplerine boyun eğdi. Sezon boyunca 29 gol atan Anadolu Beyi, kalesinde 35 gol gördü.
1973-74 ve 1974-75 sezonların-da Boluspor'un yakaladığı ba-şarıda en önemli faktörlerden biri de Takımın Teknik Direktörü Valeri Neagu'ydu.
O dönemin şöhretli spor dergisi Hayat Spor, bakın Valeri Neagu'yla ilgili neler yazmış:
TÜRKİYE LİGİNİN SESSİZ VE YALNIZ KURMAYI VALERİ NEAGU
Karısı ve iki kızını ülkesinde bırakarak geldiği Bolu'da, içine kapanık bir hayat yaşayan 44 yaşındaki Valeri Neagu, 15 yaşından beri oynadığı futbolu 35 yaşında bırakarak, antrenörlüğe başladı. Antrenörlük dışındaki mesleği, Yüksek Elektrik Mühendisi olan Neagu, Türkiye'ye ilk kez 1956 yılında, Bükreş Dinamosu futbolcusu olarak Galatasaray'la oynayıp 1-0 kazandıkları maç için
gelmişti.
Kılıç kalkana değende, meydan gümbür gümbürlenir!
Böyle demişti Köroğlu. Günümüzde ise, Köroğlu'nun yıllar önce yiğitlik nöbeti tuttuğu Çamlıbel'de, yine Köroğlu ağzıyla şu değiş yankılanıyordu: “Bolu sahaya çıkanda, stad gümbür gümbürlenir.”
Kendi yağıyla kavrulurken ligi çatırdatan atılımlarla tüm takımların korkulu rüyası haline gelen Boluspor'a yakıştırılan bu deyiş, aşçısı ve ormanlarıyla ünlü. 22 bin nüfuslu kentin, Türk futbolunda çaktırdığı şimşeklerin özeti oluyordu. Artık dost-düşman herkes, Boluspor'un futbol gücünü ve haftadan haftaya sergilediği başarıyı kabul ediyordu.
NEAGU KİMDİR?
Valeri Neagu, futbola 15 yaşında başlamış, Bükreş Dinamosu'nda top koşturmuş, 1956 yılında bir kupa maçı nedeniyle Türkiye'ye gelip Galatasaray'a karşı oynamıştı. 1965 yılında futbolu bırakıp ertesi yıl antrenörlüğe başlayınca da, S.C.B. takımını çalıştırmaya başlamıştır. Daha sonra, Bulgaristan'ın Sporting takımıyla anlaşan Neagu, bu ekibi UEFA Kupası'nda dördüncü tura kadar yükseltmişti.
Antrenörlük dışındaki mesleği Yüksek Elektrik Mühendisliği olan ve eşiyle iki kızını Romanya'da bırakarak iki yıl izinle geldiği Bolu'da tek başına yaşayan Neagu, kırmızı-beyazlı takımdaki çalışmasını kısaca şöyle anlatıyordu:
“Geldiğimde Boluspor futbolcuları moral çöküntüsü içindeydiler. Onları ilkin bu duygudan kurtardım. Sonra hepsini teker teker futbol kantarına vurdum. Bana umut verdiler, antrenör-oyuncu bütünleşmesini kolayca sağladım ve kondisyon, teknik, taktik çalışmalarına başladım. Sonuç, işte ortada.”
***
KAPTAN NURİ ARTIŞ, BOLUSPOR TARİHİNDEKİ YERİNİ ALDI
Oynadığı dönemde Boluspor'un ilk 11'inde değişmez isim olan istikrar abidesi Nuri Artış, çok dramatik bir biçimde 25 Mart 2003 günü yaşama veda etti.
"Boluspor'un Şanlı Tarihi"ndeki müstesna yerini çoktan alan savaşçı Kaptanımız "Kartal" Nuri'yi, bir kez daha anıyoruz.
***
BOLUSPOR TRABZON'U EVİNDE AVLADI
9 Mart 1975 günü, Boluspor Trabzonspor'u deplasmanda 1-0 yenmeyi başarmıştı. Hakem Nevzat Tansuğ'un yönettiği karşılaşmaya, takımlar şu kadrolarıyla çıktılar:
Trabzonspor: İlhan, Şener, Necati, Kadir, Cemil, İlyas, Faruk, Bülent, Ali Kemal, Hüseyin, Engin.
Boluspor: Çetin, İbrahim, Nuri, Alaattin, Fikret, Rıdvan, Şükrü, Vadi, Sadullah, Çetin, Haydar. (Vahdet).
Gol: Çetin (Dk. 81)
Hayat Spor Dergisi, bu karşılaşmayı şöyle yorumlamış:
BOLU, TRABZON'A SOĞUK DUŞ YAPTIRDI
İki hafta önceye dek, Ayten Alpman'ın şarkısını değiştirerek “Bir başkadır bizim takımımız” diye söyleyen Trabzonsporlular, Boluspor maçından sonra, “Nazar mı değdi bize, düştük bu hale neden?” diyesi duruma düştüler. Çünkü Trabzonspor, iki haftadır gol atamıyor, “Elde var” gözüyle baktığı puanları kaptırıyordu.
Boluspor maçı Trabzonspor için gerçek bir “şok”tu. Kupada üç gol attığı, geçen hafta kendi sahasında Zonguldakspor'dan 5 gol yiyen Boluspor'a ligde yenilmek olur şey değildi, ama oluverdi.
Neden böyle oldu. Başlıca neden; takımın “Golü atarsa, Hüseyin atar” düşüncesine saplanmasıydı. Çünkü geri dörtlü görevini yapıyor, Boluspor ataklarında kestiği topu biçimli paslarla ortaya ya da ileriye çıkarıyordu. Hatlar arasında kopukluk yoktu. Ama, serinkanlılık da yoktu. Gol geciktikçe sinir artıyordu. İşte, Boluspor bundan yararlandı. Oyunu istediği tempoda geliştirip, aradığı golü, son ani atağında buldu ve Hüseyin'in düşürülmesiyle verilen penaltıyı da Cemil'in kaleciye teslim etmesini fırsat bilen Kırmızı-Beyazlılar, bu hafta kendi sahasında oynayacağı Türkiye Kupası'ndaki rövanş için de yüksek moral kazandı.