Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Bu paketin 12 Eylül'de milletin önüne gelecek olmasının da bugünkü olaylarla bağlantısının olduğunu düşünüyorum. Paketin TBMM'den çıkmasını engelleyemeyenler, bu siparişi karşılanmayanlar muhalefetin içine de el atarak yeni oyunlarla, kirli oyunculara destek vererek oyunlarına devam ediyorlar" dedi.
Büyük Abant Oteli'nde, MemurSen'in düzenlediği ve Pazar günü başlayan "Anayasa Değişikliğinin Kamu Görevlileri Sendikaları Örgütlenme ve İkincil Mevzuat Üzerindeki Etkileri Öngörüler ve Öneriler" çalıştayına akademisyen, çalışma hayatı uzmanları, bürokratlar ve sendikaların yöneticileri katılırken, çalıştay Ahmet Gündoğdu'nun basın toplantısıyla sona erdi. Ahmet Gündoğdu terörün tam manasıyla azmış durumda olduğunu belirterek, "Geçen gün yaşadığımız acının üstüne İstanbul'dan gelen haberler, düğmeye basanların ortaklığıyla birlikte bir gerçeği de beraberinde getiriyor. Burada tesadüf olmadığını düşündüğümüz Mavi Marmara gemisinin Gazze'ye yardım götürürken İsrail'in gazabına maruz kalması, İran ile ilgili oylamada Türkiye'nin aldığı karar, Türkiye'de İmralı'da kimin muhatap alınma arzusunun karşılanmamasıyla ortaya koyduğu tablo ve Güneydoğu halkını temsil etmek için Meclis'e gelip de halk adına siyaset yapamayıp iki de bir 'İmralıyı muhatap alın' diyen şaşı siyaset anlayışı, Ergenekon terör örgütü bağlamında yürütülen soruşturmalarda telefon dinlemelerine takılan konuşmaların biçimi ve nöbetçi hukuk anlayışıyla siparişlerin karşılanması gibi bir çok konunun tesadüf olmadığı kanaatindeyiz. Birileri bir düğmeye bastı ama basılan düğme bizim alışık olduğumuz kandan, terörden, kaostan siyaset ya da sendikacılığı, bürokrasiyi ya da ticareti germek isteyenlerin devrede olduğunu gösteriyor" dedi.
SİVİL BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR
Gündoğdu sivil bir Anayasa'ya ihtiyaç olduğunu söyleyerek, "Kalkınmanın önündeki engelleri kaldıran, doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle bütünlüğü ortaya koyan hukuk devleti olmanın bütün kriterlerini yansıtan bir sivil Anayasa'ya ihtiyaç var. Bugün siyasette yapılan işe göre değil, yapana göre gard alış biçimiyle bir siyasi partinin 'Çocuklarınızı askere göndermeyin' çağrısını gördükten sonra artık yeni Anayasa ihtiyacını diri tutmak lazım. Bir reform paketi var. Bu paketi laik, demokratik, hukuk devletinin karşılık bulmasında önemli bir görev ifa edeceğine inanıyorum. 12 Eylül darbecilerini koruyan, ıslak imza, Balyoz Eylem Planı gibi kirli planları yapanların da cesaretini kıracak, darbe Anayasa'sının geçici 15'inci maddesinin Anayasa'dan çıkarılması, toplu sözleşme hakkının çalışanlara verilmesi, sınırlı da olsa yargı reformu gibi demokratik devlet idealinin önündeki bir çok bubi tuzağını kaldıran bu paketi önemsiyoruz" diye konuştu.
ANAYASA MAHKEMESİ HER NE KADAR BİR DARBE ÜRÜNÜ OLSA DA DARBE ANAYASA'SINA GÖRE KURULMUŞ OLSA DA ANAYASA'YA BAĞLI OLMAK ZORUNDADIR
"Bu paketin 12 Eylül'de milletin önüne gelecek olmasının da bugünkü olaylarla bağlantısının olduğunu düşünüyorum" diyen Gündoğdu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Paketin TBMM'den çıkmasını engelleyemeyenler, bu siparişi karşılanmayanlar muhalefetin içine de el atarak yeni oyunlarla, kirli oyunculara destek vererek oyunlarına devam ediyorlar. CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne taşıdığı bu Anayasa paketini taşınma biçimini de, bu paketi Anayasa Mahkemesi'ne taşınmasının da görüşülmesinde ilkesizlik olduğuna inanıyorum. 367 dayatmasının ne yasada, ne Anayasa'da yeri yoktur. Baş örtüsünün yasama, yürütme, yargı kuvvetler ayrılığı ilkesinde Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasa'yı çiğneyerek Meclis'i devre dışı bırakması da garip bir durumdu. Bu süreçte bir doçent çıkıyor, Anayasa Mahkemesi raportörü ve 'Kıral çıplak diyor'. Bu insanın geçmişi ve tüm ailesi didik didik ediniyor. Nerede bir açık bulsak da söylediklerini geçersiz kılsak diyor. Osman Can'ı iyi anlamak lazım. Osman Can, 'Meclis'in saygınlığını yitirmeyin, milletten aldığınız iradeye sahip çıkın, Anayasa Mahkemesi'nin, Anayasa'yı çiğnemesine izin vermeyin' diyor. Anayasa Mahkemesi her ne kadar bir darbe ürünü olsa da darbe Anayasa'sına göre kurulmuş olsa da Anayasa'ya bağlı olmak zorundadır. Her istediğinde Anayasa'yı çiğneyerek, meclisi devre dışı bırakarak bu ülkeyi yargıçlar devletine dönüştürme yetkisine sahip değil."
BU PAKETİN İÇERİSİNDE YANLIŞ BULDUĞUMUZ HİÇ BİR ŞEY YOK, EKSİK BULDUĞUMUZ ÇOK ŞEY VAR
Gündoğdu konuşmasını şöyle tamamladı: "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" dediği ve meclisinde duvarında asılı olan bu söz Anayasa Mahkemesinin bu referandum paketini görüşmeye başlamasıyla enflasyona uğratılmıştır. Şeklen görüşmesi bile doğru değil ama Meclis'te sayısal veriler yerine gelmiş mi diyerek içeriğine karışmadan karar verirse eyvallah. Bu paketin içerisinde yanlış bulduğumuz hiç bir şey yok, eksik bulduğumuz çok şey var. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun kararlarının yargı yoluna açılması maddesinde meslekten ihraç kararı yargıya açılıyor sürgün kararı açılamıyor. Yani Fernat Sarıkaya, meslekten atılamayacak ama sürgün edilebilecek, bu bir eksikliktir. Anayasa Mahkemesinin yapısı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve yargı boyutu iptal edilirse demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerinden hukuk ilkesini Anayasa Mahkemesi iptal etmiş olur. Anayasamıza dört kavramla tanık koymuşsunuz, hukuku rafa kaldırıyorsanız tek ayaklı demokrasi olur ki o da sağlıklı işlemez."