Yurt içi ve yurt dışı eğlence partilerinin vazgeçilmez DJ'yi DJ Buseda, Bolu'da ilk defa Destina'da düzenlenen eğlence partisinde DJ kabinine çıkacak. DJ Buseda parti öncesi müziğe olan ilgisinin nasıl başladığını anlattı. DJ Buseda, eğlence dünyasında karşılaştığı olayları ve eğlence dünyasıyla ilgili merak edilen bütün soruları cevaplandırdı.

İsminiz Buseda mı?

Hayır, ismin Buse Seda, Buseda Buse ile Seda'nın mixlenmiş hali.

DJ'liğe ne zaman başladınız?

Dört yıl önce başladım, daha önce aile içersinde ya da arkadaşlarımla birlikte organize ettiğimiz ev partilerinde falan çalıyordum. Bir arkadaşımın doğum gününde onların ricası üzerine İstanbul'da çok güzel bir mekânda kabine çıktım. İlk profesyonel deneyimim orada oldu zaten. Orada çaldıktan sonra yaptığım müzik çok beğenildi. Daha sonra çeşitli illerde çeşitli partilerde ve organizasyonlara müzik yapmaya başladım. Tabi ilk kabine çıktığım zamanlarda çok başarılı müzik yaptığımı iddia etmiyorum. Şuan yürüyorsam o zamanlar emekliyordum. Belki ayaklarımı yeni hissediyordum o dönemde. Bütün bunların dışında belli ticari kaygılarla birlikte bayan DJ'lerin ön plana çıkması bizim de dikkat çekmemizi sağladı. Müziğe verdiğiniz değer de başarınızı etkiliyor. Müzik yapmam aslında DJ'liğe 14 yaşımdan beri merakım var. Eskiden vokal yapıyordum, iyi bir arşivim de vardı, ben de “neden olmasın” dedim ve DJ'liğe başladım. Aynı zamanda İnşaat ve Emlak Bölümü'nden mezunum ve bu işlerle uğraşmaktayım. DJ'liği hobi olarak yapıyorum.

Zor bir şey değil mi bayan DJ olmak?

Bayan DJ olmak çok zor değil ama sektörün içinde bulunmak evet çok çok zor bir şey. Bir kere gece ortamındasınız. İyiyle kötüyü çok iyi ayırt etmeniz gerekiyor. En büyük doğru da, sizin öncelikli olarak kişiliğinizi insanlara yansıtabilmeniz. Diğer sanat dallarında da bu durum böyledir. Sahnede vamp bir görselliğin olduğu müzisyenler vardır, bir de ciddi anlamda arabanızda evinizde her yerde dinlediğiniz ailenizin sanatçıları vardır.Bizim her zaman yaratmaya çalıştığımız buydu. Bizim için önemli olan müzikti. Slow bir parçada bir çiftin birbirinin gözlerinin içine bakıp dans ederken, ki müziği de yakalayabilmelisiniz aynı zamanda kendilerini kaybettirene kadar dans da ettirebilmelisiniz. Bu durumu insanlara yansıtabiliyor olmanız lazım. Benim öncelikli olarak insanları kendimi sevdirmekle ilgili bir derdim var. Farklı tavır sergileyip başka türlü durmak yerine, partiye gelen insanlardan biri gibi davranıp onlara kendinizi kabul ettirip ondan sonra onlarla birlikte bu işi sürdürebilirsiniz.

Eğlence mekânlarında düzenleyeceğiniz programın dışında sizden başka türlü taleplerin olduğu durumlar oldu mu? Bu konuda zorluklar yaşadınız mı?

Tabi oldu. Siz işinizi çok iyi yapıyorsunuzdur, sizin müziğinizi isteyen insanlar zaten size geliyor. Müziğin dışında yapılan organizasyonlarda belli bir konsept olabiliyor. Mesela bana gelen tekliflerden bir tanesinde kedi kadın kıyafeti giyip kabine çıkar mısın denilmişti. Ben bu tarz teklifleri kabul etmedim. Yaptığımız işin kendisinin görsellik yönünü ret etmek için söylemiyorum. Elbette sahneye çıktığınızda gözlük takarsınız ya da ne bileyim makyajınızı abartırsınız. Yani insanlar size baktıklarında orada biraz daha eğlenmeli. Bunları yansıtabilirsiniz. Ben bu konuda biraz daha görselliğe karşı olduğum için çok komik geliyor bana bu durumlar. Kabinde müzik yapıyorsunuz kedi kadının kabinde ne işi var? Yani bunlara karşıyım. Profesyonel anlamda bu işi yapmaya çalışıyoruz. Kedi kadın olmadan da iyi müzik ve eğlence yaratılabiliyor.

Yarı çıplak DJ'lerin kabine çıkmasına ne diyorsunuz? Size bu yönde teklifte bulunan işletmeler oldu mu?

Hayır, hiç o şekilde kabine çıkmadım. Bu yönde gelen teklifleri de hiçbir zaman kabul etmedim. Belli bir görselliğe ulaşmak için yarı çıplak sahneye çıkıp dans eden insanlar çıktı. Bu durumun müzikle bir ilgisi yok. Yarı çıplak sahneye çıkanlardan sonra daha fazla dikkat çekebilmek için neredeyse tamamen çıplak insanlar kabine çıkıp müzik yapmaya başladı. Bu durum da bence tamamen işletmenin hatası. O eğlence mekânlarına gidenler o DJ'leri izlemeye gitmeseler zaten bu insanlar var olmaz. Çünkü oraya giden insanlar müzik dinlemeye gitmiyorlar, sahnedeki DJ izlemeye gidiyorlar.

Bir de yaptığınız bir röportajda CD'yi kapıp gelen DJ oluyor demişsiniz…

Evet söyledim.

Bu kadar kolay mı peki bu iş?

Evet, şuan teknolojik olarak çok kolay bir iş. Şuan size de CD'lerimi verip 'Buyurun çalın' diyebilirim. Ya da en fazla bir saatimi alır size bir set hazırlarım siz çıkarsınız kabinde bir saat o CD'yi çalıp program yapabilirsiniz. Bence bu durum DJ'lik değil soytarılık başka bir şey değil.

Ünlülerle aynı sahnede yer aldınız mı?

Evet, yer aldım.

Betül Demir'le çalıştım. Tuğba Ekinci ile çok sık çalışıyorum zaten. Funda Arar'la çalıştım. Ferhat Göçer'le çalıştım. Bu insanlarla birlikte sahne alıyorum.

Ne tarz müzikler çalıyorsunuz?

Aslında benim tarzım “House”. Gündemde olan şarkılara yer veririm çıktığım mekânlarda İngilizce ve Türkçe ağırlıklı müzikler çalarım. Çoğunlukla Türkçe müziklere yer veriyorum.

Yakında bir albüm yapacak mısınız?

Şu anda düşünmüyorum, Temmuz ayında yurt dışı turnem var. Yaptığım işi iyi biliyorum ve adım adım yükselmek istiyorum.

Dizi veya oyunculuk teklifi aldınız mı?

Dizi teklifi aldım ancak ben oyuncu olmak istemiyorum. Ben müziksiz asla yapamıyorum.