Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Uzun, AK Parti'nin 8 yıllık iktidar süresince bir icraat yapmadığını, yapıyormuş gibi davrandığını söyledi.

RÖPORTAJ: ZEKİ ERCİVAN

Abdullah Uzun'la yaptığım röportaj, bugüne kadar yaptığım röportajlardan farklı bir röportaj oldu.

Daha önce yaptığım röportajda planlı olarak sorular hazırlayıp röportaj yapacağım kişiyle o hazırlık çerçevesinde görüşürdüm. Abdullah Uzun'la yaptığımız röportaj ise kendiliğinden gelişti. Uzun'la yaptığımız görüşme ayrıntılarının ikinci bölümünde Uzun sorduğum tek soruya cevap verdi.

AK Parti'nin icraatları ile ilgili yapıyorlarmış gibi davranıyorlar dediniz. AK Parti İl Başkanı Ali Ercoşkun da sizin sorunuza son 7 yılda yapılan otoyol ve yol çalışmalarının cumhuriyet tarihinden bu güne kadar yapılan yollardan fazla olduğunu söyledi. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?

Bu konuda şunu söylemek gerekir. Bu güne kadar sol partiler bürokratik oligarşiyi savunmuş, vesayetçi sistemi savunmuş. 'Bu halk göbeğini kaşır bir şeyden anlamaz' deyip bu güne kadar Türkiye'yi yönetmişlerdir. Egemenliği kayıtsız şartsız milletin eline teslim etmemişlerdir. Bağlı kurum ve kuruluşlar eliyle egemenliği vermişlerdir. Sağ partilerde bu güne kadar yapıyormuş gibi göstererek, ama yine düzeni aynı şekilde devam etmesine zemin hazırlamışlardır. Hiçbir zaman bu vesayetçi sistemlerin karşısında dik durmamışlarıdır. Ne uluslararası vesayet güçlerine ne de ulusal vesayet düzenlerine karşı dimdik mücadele etmemişlerdir.

Yapıyormuş ne demek? YÖK'te uygulanan başörtü zulmünü düzeltiyormuş gibi göstererek, bu güne geldik.

YÖK Başkanı değişecek bekleyin dediler.

Bu sistemde Ahmet'i aldın Mehmet'i yerine koydun, bu çözüm değildir.

O koltuğa kendi adamını getirdin başka görüşte olan adamı götürdün. Bu bir çözüm değildir.

Geçen hafta üniversite sınavlarının ikinci aşamasında Osmaniye'de yine idealleri olan bir kız öğrenci AK Parti iktidarında Cumhurbaşkanı'nın hanımının, Başbakan'ın hanımının, YÖK Başkanı'nın hanımının kapalı olduğu bir siyasi, iktidarın döneminde Osmaniye'de üniversite imtihanına girerken salonda sınava 10 dakika kala imtihan görevlileri tarafından sırf peruk takıyor diye başörtü bile değil 'Peruk takıyorsun peruğunu çıkartacaksın' dayatmasıyla solandan atılmış ve o kızcağızın bütün geleceğe yönelik hayalleri yıkılmıştır. Bu durum üç kurumun başında eşlerinin başörtülü olduğu yöneticilerin döneminde olmuştur.

Yapıyormuş gibi davranmak budur. Diğer taraftan artık Yahudilerin bile karşı çıktığı Siyonist rejime Sayın Başbakanımız otel lobilerinde 'One minute' diyerek tepki gösterdi bizde bunu alkışladık. Ama diğer taraftan bütün sivil aktivistlerin bulunduğu yardım gönüllülerinin bulunduğu ismi de Mavi Marmara olan bir gemide çocuk oyuncakları, inşaat malzemeleri, tıbbi yardım malzemelerinin Gazze'ye götürülmesi esnasında uluslar arası karasularında Siyonist İsrail hükümetinin komandoları tarafından tepeden helikopterlerle taranılarak dokuz Türk vatandaşımızı şehit verdik.

Bu noktada biz dedik ki siz altı yüz yıllık bir devletin geleneği olarak bu vahşi saldırı karşısında İsrail'in gücüne bakmadan kendi geçmişinize atanıza yakışır bir şekilde taraf olmanız lazım dedik. Bir karşı duruş sergilemeniz lazım, otel odasında 'One minute'nızı' esas şimdi göstermeniz lazım dedik.

'İsrail büyükelçisini geri göndermeniz' gerekir dedik. 'İsrail'le olan anlaşmalarınızı iptal etmeniz gerekir' dedik. 'Siyasi anlaşmalarınızı iptal etmeniz gerekir' dedik. Bütün bunları söylemiştik. Ama diğer taraftan bakıyoruz dışişleri bakanı G20 zirvesinde İsrail'in bakanıyla gizlice otel odasında görüşüyorlar ve işlerine hala devam ediyorlar. İşte İsrail'le mücadele ediyormuş gibi gösterip gelip meydanlarda 'Biz bu insanların şehitlerimizin hakkını aradık, biz AK Parti'ye yakışır şekilde tavır gösterdik' demesinler.

Diğer taraftan Bolu ile ilgili bir KOSGEB toplantısı oldu. 26 Haziran tarihinde Ticaret Odası'nda toplantı yapıldı.

Bize gelen davetiyede, Bolu'ya KOSGEB şubesi açılıyor yeri ve her şeyi hazır protokol imza töreni var diye bizi davet ettiler. 26 Haziran05 Temmuz arasında dokuz on günlük bir süre geçti. Sayın Vekilimiz Fatih Metin'e teşekkür ediyoruz.

8 yıldır yapılmayan teşvikle ilgili herhangi bir artı alamayan civar illere göre üvey evlat muamelesi gören Bolumuza, hiç olmazsa KOBİ'lere yönelik faaliyetlerde bulunan ve onları maddi olarak destekleyen bir devletin kurumunu KOSGEB'i Bolu'ya kazandırdılar diye teşekkür ediyoruz.

Milletvekilimiz yaptığı konuşmada KOSGEB Bolu'ya kazandırılmıştır, biz bunu Bolu'ya getirdik dedi. Sonra KOSGEB'in başkan yardımcısı çıkıp sunumunu yaptı.

Akabinde dedi ki 'Bolu'da açılacak yerle ilgili sorunumuz var.

İnşallah önümüzdeki günlerde açılacak' dedi. Ben de hemen toplantı arasında başkan yardımcısına yanına gidip sordum 'Milletvekilimiz hemen açılıyor diyor' dedim, 'Siz şimdiki konuşmanızda yer bulunulamadığı için açılamadığını söylediniz. Siz bu konuyla ilgili bir tarih verebilir misiniz bana' dedim. Başkan yardımcısı ise bana cevap olarak 'En kısa sürede biz Bolu'ya KOSGEB'i kazandıracağız' oldu.

Şimdi Bolu'da yer mi yok yoksa bu bir balon muydu?

KOSGEB Bolu'ya açılmıyor mu? Sıkıntı nedir? Bu soruyu başta bir sanayici olarak ve Saadet Partisi'nin İl Başkanı olarak ben Sayın milletvekilimizden ve yapıyormuş gibi görünen ve bana yaptıkları çalışmalarda duble yolları gösteren sayın İl Başkanı Ali Ercoşkun Bey'e de soruyorum.

Bolu'nun etraflarını duble yollarla donatsanız, eğer bu yolların üzerinde bir tane kamyoncu nakliyeci gezmiyorsa, bu yolların üzerinde Bolu'nun bir memuru cebine ikramiyesini koyup başka bir ile tatile gedemiyorsa o yolların hiçbir manası yoktur.

Etrafı yollarla çevirdiniz, duble yollar yaptınız diğer taraftan halkın refahı ile ilgili o yolları kullanmak adına halkın refahı ile ilgili bir şey vermediniz. 8 yıldır milletin önüne ısıtıp ısıtıp yolları çıkarmayın diyorum.

Röportajımız devam edecek.

08.07.2010