1977-78 sezonunda yine adından sıkça söz ettiren Boluspor'un öyküsüne, geçen hafta bıraktığımız yerden devam ediyoruz.
BOLUSPORLU NECDET'İN İSTANBUL'A ALIŞMASI, 20 BİN LİRASINA PATLADI
(Boluspor'un yıldızı Necdet, Bursaspor'lu Tacettin'le beraber, 1 milyon lira gibi rekor bir fiyatla satışa çıkarıldı.
Yapılan görüşmelerin sonunda, Trabzonsporlu oldu. Bu arada sık sık İstanbul'a kaçan Necdet, Hayat Spor Dergisi'nin 13 Temmuz 1977 tarihli sayısında haber olmuştu. Haber aynen şöyle: Fenerbahçe ve Trabzonspor'un transferi için birbirlerine girdiği Necdet, sezon ortasında sık sık Bolu'dan kaçıp İstanbul'a geliyormuş…
Bolusporlu yöneticiler bakmışlar ki Necdet'i önlemek çok zor. Basmışlar cezayı… 4 kez beşer bin lira ceza alan Necdet'in, İstanbul'a alışması 20 bin liraya patlamış…Fenerbahçe tesislerinde bu olayı anlatan Necdet'in babası: “Sevda dediğin böyle olmalı” diyor ve ekliyor: “Dilerim Fenerbahçeli yöneticiler oğlumun bu fedakarlığını karşılıksız bırakmazlar ve verdiği 20 bin lira cezayı transfer ücretine eklerler…” Bizim bu samimi itirafa bir diyeceğimiz yok. Fenerbahçeli yöneticiler duysunlar istedik.
RIDVAN KRAMPONLARINI RAFA KALDIRMAK İÇİN KARARSIZ
“TAMAM MI, DEVAM MI?”
1977-78 sezonunun sonunda, Boluspor Kaptanı Rıdvan'ın kafası iyice karışmıştır. 13 yıl Boluspor'a kesintisiz hizmet eden Kaptan Rıdvan, futbolu bırakma konusunda karar vermekte zorlanmaktadır. 10 Mayıs 1978 tarihinde Hayat Spor Dergisi'nde Kaptan Rıdvan'la ilgili çıkan haberde, bakın neler yazılmış:
Boluspor'un 13 yıllık futbolcusu ve 7 yıllık kaptanı Rıdvan Ertanı, futbolun tam 13 yıllık emekçisi. Şu günlerde kararsız olan Rıdvan, futbolu bırakıp bırakmayacağına karar veremiyor.
Shakespeare'in Hamlet'e söylettiği “Olmak, ya da olmamak. İşte bütün sorun bu ya!..” sözünü, bir an için tiyatro sahnelerinden alıp, futbol sahasına çıkartalım… Sahada da tam 17 yıldır futbolu rol gereği değil, takımı için oynayan Rıdvan Ertan'a bir tiratlık söz hakkı verelim; inanın topu eline alıp şöyle bir baktıktan sonra diyeceği “Tamam mı, devam mı… İşte sorun bu ya!...” olacaktır.
Boluspor'un onüç yıllık futbolcusu, yedi yıllık kaptanı Rıdvan Ertan, futbolun tam 17 yıllık emekçisi… 1961 yılında İstanbul Çapa Kulübü'nde başladığı futbol öyküsünün devamını Boluspor'da yazan Rıdvan, kararını veremiyor. Rıdvan'ı kararsızlığa iten, futbol öyküsüne bir nokta koymak isteği değil, Boluluların daha birkaç yıl oynamasını arzulamaları… Hani, Rıdvan da topun aşığı olunca, futbolu bırakma kararını bir çırpıda vermesi zorlaşıyor. “Niyetim, bu sezon sonunda futbolu bırakmak. Ama gerek yöneticiler, gerekse taraftarlar daha oynamamı istiyorlar. Ne yapacağımı şaşırdım” diyen Rıdvan'ın bir sorunu var…
Yaşı 33'ü bulan Rıdvan, artık geleceği için bir karar vermek zorunda. “Futbolu bırakıp, inşaat malzemesi satan bir dükkan açmak düşüncesindeyim. Ama futbol oynadığım sürece bu işi gerçekleştirmem zor…” şeklinde konuşuyor Rıdvan…
Onunla futbolu bırakanların jübile yapıp, ayakkabılarını bir dolaba attıkları dönemde, Rıdvan, futbola başladığı yıllarda doğanlarla bugün top koşturuyor… Bolululara kalsa, Rıdvan'ı en az üç yıl daha Kırmızı-Beyazlı takımın başında futbol topunun peşinde koşturacaklar!.. İşte, Rıdvan'ın da sorunu bu… Eşi ile kızı Özden de Rıdvan'ın artık futbolu bırakmasını istiyorlar ve “Ununu eledin, eleğini duvara as!” diyorlar. Şu günlerde neye karar vereceğine şaşıran Rıdvan, tüm bu nedenlerle futbol sahalarının Hamlet'i oluverdi işte!..