Türkiye demokrasi tarihini asker postallarıyla ezip geçen bütün ihtilallerinin temelinde o kanun vardı. TSK'nın İç Hizmet Kanunun 35. Maddesinin değiştirilmesi ile ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, TBMM'ye teklif vereceklerini açıkladı. Konuyla ilgili gazetemize özel değerlendirme yapan CHP Genel Başkan Yardımcı Umut Oran, 12 Eylül ihtilaline karşı olduklarını iddia eden AK Parti'nin, bu karar sürecinde samimi olup olmadığının ortaya çıkacağını ifade etti.
Gazetemize değerlendirme yapan Umut Oran, “Bir kere bu anayasa değişikliği ve halk oylaması ile ilgili iktidarın temelde ortaya çıkartmaya çalıştığı sonuç, yargının yürütmenin emrine vermek ya da yargıyı yürütmenin kontrol altına vermeye çalışmak olduğunu başından beri ifade ediyoruz. Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız başvuruda, iki madde üzerinde yapılan kısmi değişiklikler bizi tatmin etmedi. Sayın Başbakan zaman zaman televizyonda ya da basında 'Bu Anayasa 12 Eylül Anayasası'nın ortaya çıkarttığı engelleri kaldıran bir düzenlemedir' diyor. Türkiye'nin önünü açan bir Anayasa olarak gösteriyor. Ama bahsi geçen Anayasa değişikliğinin darbelerle hiçbir alakası yok. Halkın öncelikli gündeminde olmayan konuları ele alıyor. Ama AKP'nin gündeminde ve öncelikleri içerisinde olan konuşlar var.”
SAMİMİ OLMADIKLARINI GÖSTERDİLER
Yaşanılan teklif sürecinde AK Parti'nin samimi olup olamadığının ortaya çıkacağını ifade eden Oran, “AKP gerçekten 12 Eylül kararlarına karşıysa, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Okay'ın da, Genel Başkanımızın da sonradan söylediği gibi iktidar partisi bu konuda samimi ise, bu değişikliği yapmaları gerekir demiştik. Onlar yine de bu konuda samimi olmadıklarını gösterdiler. CHP bir değişiklik yapsın dediler. Çoğunlukta oldukları için istedikleri zaman istedikleri kararı alabiliyorlar. Bu konuda da samimi davranmadılar. Biz de bu 35. Maddede değişiklik tasarısını bu hafta içinde TBMM'ye sunacağız” dedi.
BAŞBAKAN BÜTÜN BUNLARI GÖRMEMEZLİKTEN GELDİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, 'Bu kararı birlikte çıkaralım' çağrısını değerlendiren Oran, “Biz bu tasarıyı meclise götüreceğiz. Burada artık gereğini yapmak hükümete kalıyor. Hükümet bu konuda hakikaten samimi ise, hükümet bu konuda gerçekten darbelerle ilgili düşüncelerinde samimi ise, mecliste bu kararı çıkartmaları kalıyor. Daha evvel de gündeme getirdik, Sayın Başbakan daha önceki Genelkurmay Başkanımız Sayın Büyükanıt'ın altında imzası olduğu ortaya çıkan ve kendisinin de 'Benim kaleme aldığım bir bildiriydi' dediği EMuhtıra'ya karşı herhangi bir yaptırımda bulunmadı. Normalde Sayın Genelkurmay Başkanı Başbakanlığa bağlı bir birim olmasına rağmen, Sayın Başbakan 'Darbelere karşı bir Başbakanım' diyor ise, o dönemde Genelkurmay Başkanını görevden alması gerekirdi. O dönemde Başbakan bütün bunları görmemezlikten geldi. Hatta Dolmabahçe'de gözlerden uzak, baş başa bir toplantı yaptılar ve akabinde ortaya çıkan değerlendirmeleri bir ülkenin Başbakanı, bir ülkenin Genelkurmay Başkanı alınan kararları kamuoyu ile paylaşmadı. Sonuç olarak bugüne kadar hiçbir Genelkurmay Başkanı'na uygulanmayan bir metot uygulandı. Çok lüks ve zırhlı bir araç Sayın Büyükanıt'a verildi” dedi.
HEP BİRLİKTE GÖRECEĞİZ
Oran açıklamasının sonunda, “Özetle şunu söylemek gerekir. Biz bu konuları daha evvel de gündeme getirmiştik. 35. Madde ile ilgili eski genel başkanımızın da, milletvekillerimizin de bu konuda tasarıları vardı. Bu konuyla ilgili değişiklik talebini bu hafta TBMM'ye vereceğiz. Hükümetin bu konudaki samimiyetini ve bu konudaki duyarlılığını hep birlikte göreceğiz” dedi.