HABER-RÖPORTAJ: AYŞEGÜL TOPCU
Çok uzakta değil, Dağkent Evlerinde,
Aslında hepimiz yerini biliyoruz. E-5 Karayolunda geçerken değişik mimarisiyle gözümüze hemen çarpıyor.
Yapım aşamasında ve bitirildikten sonra da kimi çevrelerin eleştirisine de uğramadı değil.
Camiinin Yahudi sembollerini taşıdığı iddia edildi.
Camii ve külliyeyi tamamen kendi olanakları ile yapan Bolu'nun renkli siması Yurdaer Kalaycıoğlu,
“Yurdaer camii ve külliyesinin” Selçuklu mimarisinden esinlendiğini örnekleri ile kanıtladı.
Bu çevreler geçici olarak sustular.
Ancak Cuma namazlarını kadınların da kendine ayrılan bölümde eda etmeleri, fiskos marifeti ile malum çevreler tarafından kınandı.
İçerlediler, yani kadınların Cuma namazına gitmesini…
Cuma namazının kadınlara” farz” olmadığını iddia etmelerine karşın baktılar ki kadınlar onları dinlemiyor, üstelik de Bolu Müftülüğü “caiz” diyerek görüş bildirince bu kez de susmaktan başka çare bulamadılar.
Uluslararası resim sergilerine davet edilen, aynı zamanda da Bolu yemekleri mutfak sanatında “üstat” olan Yurdaer Kalaycıoğlu, “Yurdaer camii ve külliyesinde” sanatını ve inceliğini konuşturmuş,
Kültür birikimini caminin hemen her köşesine aktarmış.
İlerleyen yıllarda tanındıkça ziyaret edilen gezilen, görülen bir mekân olacağına inanıyoruz.
Camii ve külliyeye dört kapıdan giriş yapıyorsunuz.
“marifet, tarikat, şeriat ve hakikat."
Öğreti olarak bu kapılardan birer birer geçilerek hakikat'e ulaşılıyor.
Camiinin avlusu çepeçevre kayalarla çevrilmiş ve kayalara mermerden güzel, ibret alınacak sözler plakalar halinde asılmış.
Caminin avlusunda bir tur atan herkes Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-i Veliden güzel sözler ve Hz. Muhammet'in (S.A.V) hadis-i şerifleriyle karşılaşıyoruz.
Camiinin içine girdiğimizde başka bir atmosferle karşılaşıyoruz.
Bir yerlerden su şırıltıları bir başka köşeden ise kuş sesleri geliyor.
İnce tınıları ile gelen tasavvuf müziği ile ruhunuz dinginliğe doğru yol alıyor.
Caminin çatısına doğru dik merdivenlerden tırmandığınızda sizi dini olarak “Halvet” şimdinin nisanı ile “terapi odaları” karşılıyor. Caminin külliye bölümünde bizi Yurdaer Bey bekliyor.
Külliyeyi geziyoruz.
Külliyede;
5 bin kitaplık bir kütüphane,
Biçki-dikiş kursu için gerekli ekipman,
Ve içeride Bilgisayarlı muhasebe dersi alan kızlı erkekli yirmi kişilik grup kurs görüyorlar.
Külliye mekân itibari ile başka birçok dersler çalışmalar yapmaya müsait. Öğrenciler ,”Burada ders gördüğümüz için çok şanslıyız, burada çok farklı bir atmosfer var” dedi.
Camii ve külliyeden ayrıldığımızda buranın giderek Bolu'nun gezilen, görülen bir mekân olacağına dair düşüncelerimiz pekişiyor.