Chp il başkanı avukat Tanju Özcan Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) istifa eden üyelerle ilgili açıklama yaptı. Özcan açıklamasında “Bende HSYK üyesi olsam bende istifa ederdim dedi.
Şok istifanın ardından Tanju Özcan son gelişmeleri değerlendirdi. Özcan muhabirimizin sorduğu “HSYK üyelerinin istifasıyla ilgili değerlendirmeleriniz nedir?” soruyu şu şekilde cevaplandırdı “Bu durumu son derece düşündürücü bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Şimdi bu üyelerin 1 tanesinin dışında diğer 3 üyenin üyeliklerinin dolmasına en az 2 yıllık süre vardı. Ancak bu insanlar istifa ederek yaşanan bazı gelişmeleri protesto ettiklerini açık bir şekilde gösterdiler. Zaten öteden beri şunu söylüyorlardı, yargı atamasına veya özlük işlerine bakan bir kurulun başında rütbenin temsilcisi olan Adalet Bakanı'nın ve müsteşarının bulunması doğru değil, diyorlardı. Zaten eski HSYK'nın yapısına baktığınızda da Adalet Bakanı ve müsteşarın katılmadığı toplantıda kurulun çalışması mümkün değildi. Adalet Bakanı kendi arzu ettiği ya da yürütmenin arzu ettiği kararları, hükümetin arzu ettiği kararları buradan çıkaramayacağını anlayınca kurul toplantılarını sonlandırıyordu. Kurulun toplanmasına izin vermiyordu. Birkaç aydır HSYK toplanamıyordu. Şimdi bu protestonun bir sebebi bu”
HER ŞEY AÇIK BİR ŞEKİLDE GÖRÜNÜYOR
Özcan açıklamasını şu şekilde sürdürdü “Kurul olarak sen beni çalıştırmıyorsun, hükümetin güdümünde olan bir kurulun üyesi olarak kalmayı ben içime sindiremiyorum, mesajını verdiler. Yeni Anayasa yürürlüğe girdiğinde genişletilmiş HSYK'ya 10 tane hakim savcı girecek. Ancak burada Adalet Bakanlığı kendi bürokratları vasıtasıyla Anadolu'yu karış karış dolaşıp bütün hakimleri anahtar liste dağıtıyorlar. Seçilecek 10 tane üyenin de hükümete yakın olması içinde ellerinden geleni yapıyorlar. Bu gelişmeleri de bırakın HSYK üyeleri normal adli hakim savcılar, idari hakim savcılar ve avukatlar net bir şekilde görüyorlar. Biz bunu görüyoruz. Ayrıca bu konuya dikkat çekmek için böyle bir şey yaptıkları kanaatindeyim. Hükümet bunu önemsiz bir gelişme olarak değerlendirmemeli”
AMAÇLARI TAMAMEN ELE GEÇİRMEK
Özcan muhabirimizin sorduğu “Üyelerin istifa kararının erken olduğuna dair yapılan eleştiriler var. yeni taslak meclise geldikten sonra istifa etmleri daha doğru olmaz mıydı türünde eleştiriler yapılıyor siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” soruyu şu şekilde cevaplandırdı “Hayır. Mevcut anayasa değişikliği yürürlüğe girdi. Bu değişiklik çerçevesinde Pazar günü tüm adliyelerde seçim yapılacak. Sandıklar konuluyor. Bu Pazar günü HSYK üye seçimi var. Burada hükümet yetkilileri, Adalet Bakanlığı yetkilileri Anadolu'daki hakim savcıları tek tek dolaşıp, bakanlık bürokratları aracılığıyla anahtar liste dağıtıyorlar. Seçilenleri kendi anahtar listelerindeki isimlerden oluşturmak istiyorlar. Yani farklı düşünen insanların bu HSYK'ya girmelerine karşıyım. İlla kendi istedikleri, kendilerine yakın olan isimlerin seçilmesini istiyorlar. Hakim savcıların, özlük işleri dahil, tayin işleri dahil değerlendirmelerini yapan bu kurulu tamamen ele geçirmek amaç. Bu kurulu ele geçirdikten sonra yargı üzerinde hükümetin yürütmenin daha büyük baskısı olacak. Ve bunu da HSYK üyeleri net bir şekilde görüyorlar. Bizden daha iyi görüyorlar. Bunu sadece HSYK üyeleri görmüyor. Sade avukatlar olarak, sade hakim savcılar olarak, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde görev yapan tüm hukukçular bu gelişmelerden son derece rahatsız.
KENDİ ATADIKLARI BÜROKRATLARA BİLE TAHAMMÜLLERİ YOK
Özcan son olarak sorulan “Adalet Bakanlığı istifaların ardından yaptığı açıklamada üyelerin kararının siyasi olduğunu söyledi ve istifa olayını sert bir dille eleştirildi bu konuda ne düşünüyorsunuz?” soruyu şu şekilde cevaplandırdı “ Hükümet zaten önceden beri kendileri gibi düşünmeyen bürokratları, hakim ve savcıları veya kendi lehlerine karar vermeyen adil karar veren hakim ve savcıları öteden beri hep siyasi davranmakla suçlamıştır. Hükümetin bu açıklaması sürpriz değildir. Ben şunu da söylüyorum, Tanju Özcan olarak ben HSYK üyesi olsaydım bu yapılan baskılar karşısında, bu yanlışlar karşısında ben de benzer bir tepki verirdim, diye düşünüyorum. HSYK'daki istifaları kimsenin siyasi amaçlı yapılmış istifalar olduğu şeklinde değerlendirmeye hakkı olmadığını düşünüyorum. Şu anda HSYK'da 5 tane hakim savcı var. Bu 5 kişiden 4'ünün de Abdullah Gül tarafından atandığını da halkımız bilsin. Bunlar kendilerinin seçtiği bir Cumhurbaşkanı tarafından atanan bürokratlara bile tahammül göstermiyor. Bu tahammülsüzlük nereye kadar varacak? Yani kadir Özbek'i Abdullah Gül seçti. Burada zannediyorum, 1 tane üye dışında Ali Suat Ertosun'da dahil hepsi mevcut Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş insanlar. Bir tanesi hariç”
Chp il başkanı avukat Tanju Özcan Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) istifa eden üyelerle ilgili açıklama yaptı. Özcan açıklamasında “Bende HSYK üyesi olsam bende istifa ederdim dedi.
Şok istifanın ardından Tanju Özcan son gelişmeleri değerlendirdi. Özcan muhabirimizin sorduğu “HSYK üyelerinin istifasıyla ilgili değerlendirmeleriniz nedir?” soruyu şu şekilde cevaplandırdı “Bu durumu son derece düşündürücü bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Şimdi bu üyelerin 1 tanesinin dışında diğer 3 üyenin üyeliklerinin dolmasına en az 2 yıllık süre vardı. Ancak bu insanlar istifa ederek yaşanan bazı gelişmeleri protesto ettiklerini açık bir şekilde gösterdiler. Zaten öteden beri şunu söylüyorlardı, yargı atamasına veya özlük işlerine bakan bir kurulun başında rütbenin temsilcisi olan Adalet Bakanı'nın ve müsteşarının bulunması doğru değil, diyorlardı. Zaten eski HSYK'nın yapısına baktığınızda da Adalet Bakanı ve müsteşarın katılmadığı toplantıda kurulun çalışması mümkün değildi. Adalet Bakanı kendi arzu ettiği ya da yürütmenin arzu ettiği kararları, hükümetin arzu ettiği kararları buradan çıkaramayacağını anlayınca kurul toplantılarını sonlandırıyordu. Kurulun toplanmasına izin vermiyordu. Birkaç aydır HSYK toplanamıyordu. Şimdi bu protestonun bir sebebi bu”
HER ŞEY AÇIK BİR ŞEKİLDE GÖRÜNÜYOR
Özcan açıklamasını şu şekilde sürdürdü “Kurul olarak sen beni çalıştırmıyorsun, hükümetin güdümünde olan bir kurulun üyesi olarak kalmayı ben içime sindiremiyorum, mesajını verdiler. Yeni Anayasa yürürlüğe girdiğinde genişletilmiş HSYK'ya 10 tane hakim savcı girecek. Ancak burada Adalet Bakanlığı kendi bürokratları vasıtasıyla Anadolu'yu karış karış dolaşıp bütün hakimleri anahtar liste dağıtıyorlar. Seçilecek 10 tane üyenin de hükümete yakın olması içinde ellerinden geleni yapıyorlar. Bu gelişmeleri de bırakın HSYK üyeleri normal adli hakim savcılar, idari hakim savcılar ve avukatlar net bir şekilde görüyorlar. Biz bunu görüyoruz. Ayrıca bu konuya dikkat çekmek için böyle bir şey yaptıkları kanaatindeyim. Hükümet bunu önemsiz bir gelişme olarak değerlendirmemeli”
AMAÇLARI TAMAMEN ELE GEÇİRMEK
Özcan muhabirimizin sorduğu “Üyelerin istifa kararının erken olduğuna dair yapılan eleştiriler var. yeni taslak meclise geldikten sonra istifa etmleri daha doğru olmaz mıydı türünde eleştiriler yapılıyor siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” soruyu şu şekilde cevaplandırdı “Hayır. Mevcut anayasa değişikliği yürürlüğe girdi. Bu değişiklik çerçevesinde Pazar günü tüm adliyelerde seçim yapılacak. Sandıklar konuluyor. Bu Pazar günü HSYK üye seçimi var. Burada hükümet yetkilileri, Adalet Bakanlığı yetkilileri Anadolu'daki hakim savcıları tek tek dolaşıp, bakanlık bürokratları aracılığıyla anahtar liste dağıtıyorlar. Seçilenleri kendi anahtar listelerindeki isimlerden oluşturmak istiyorlar. Yani farklı düşünen insanların bu HSYK'ya girmelerine karşıyım. İlla kendi istedikleri, kendilerine yakın olan isimlerin seçilmesini istiyorlar. Hakim savcıların, özlük işleri dahil, tayin işleri dahil değerlendirmelerini yapan bu kurulu tamamen ele geçirmek amaç. Bu kurulu ele geçirdikten sonra yargı üzerinde hükümetin yürütmenin daha büyük baskısı olacak. Ve bunu da HSYK üyeleri net bir şekilde görüyorlar. Bizden daha iyi görüyorlar. Bunu sadece HSYK üyeleri görmüyor. Sade avukatlar olarak, sade hakim savcılar olarak, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde görev yapan tüm hukukçular bu gelişmelerden son derece rahatsız.
KENDİ ATADIKLARI BÜROKRATLARA BİLE TAHAMMÜLLERİ YOK
Özcan son olarak sorulan “Adalet Bakanlığı istifaların ardından yaptığı açıklamada üyelerin kararının siyasi olduğunu söyledi ve istifa olayını sert bir dille eleştirildi bu konuda ne düşünüyorsunuz?” soruyu şu şekilde cevaplandırdı “ Hükümet zaten önceden beri kendileri gibi düşünmeyen bürokratları, hakim ve savcıları veya kendi lehlerine karar vermeyen adil karar veren hakim ve savcıları öteden beri hep siyasi davranmakla suçlamıştır. Hükümetin bu açıklaması sürpriz değildir. Ben şunu da söylüyorum, Tanju Özcan olarak ben HSYK üyesi olsaydım bu yapılan baskılar karşısında, bu yanlışlar karşısında ben de benzer bir tepki verirdim, diye düşünüyorum. HSYK'daki istifaları kimsenin siyasi amaçlı yapılmış istifalar olduğu şeklinde değerlendirmeye hakkı olmadığını düşünüyorum. Şu anda HSYK'da 5 tane hakim savcı var. Bu 5 kişiden 4'ünün de Abdullah Gül tarafından atandığını da halkımız bilsin. Bunlar kendilerinin seçtiği bir Cumhurbaşkanı tarafından atanan bürokratlara bile tahammül göstermiyor. Bu tahammülsüzlük nereye kadar varacak? Yani kadir Özbek'i Abdullah Gül seçti. Burada zannediyorum, 1 tane üye dışında Ali Suat Ertosun'da dahil hepsi mevcut Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş insanlar. Bir tanesi hariç”