*Boluspor, Kupayı 3-1'lik sonuçla elde ederken gollerinin üçünü de Mehmet'in ayağından kazandı
*Adanaspor'un tek golünü ise Bora kaydetti…
(1 Haziran 1981 tarihinde Tercüman Gazetesi'nde yayınlanan Taki Doğan'ın haberi)
HAKEMLER: Erkan Göksel (**), Yılmaz Önen (***), Cumhur Demir (***)
BOLUSPOR: Çetin (**), B. İbrahim (**), Ahmet (***), Alaattin (**), Erdem (**), Şahap (**), K. İbrahim (***), Selahattin (***), Halil İbrahim (***), Mehmet (***), Minas (***)
YEDEKLER: İlker, Çetin, Şenol, Demir, Nuri
TEKNİK DİREKTÖR: Cahit Sinan (***)
ADANASPOR: Malik (**), Şevket (***), Timuçin (***), K. Mustafa (**), B. Mustafa (**), Kamil (**), Selahattin (**), Gani (**), Ahmet (**), Bora (***), Nihat (***)
YEDEKLER: Ahmet, Nejat, Varol, Ercan, Kayhan
TEKNİK DİREKTÖR: Gündüz Tekin Onay (***)
NOTLAR: Hava sıcak. Isı 30 derece. Tribünler yarı yarıya boş. Adanaspor sahaya Ankaragücü'ne başarı dileyen flama ile çıkınca, Ankaralı futbolseverlerden büyük tezahürat gördü. TV tarafından naklen yayınlanan maçlar için reklam alan TRT, Başbakanlık Kupası için 19 Mayıs Stadı'na sadece üç reklam alabildi.
Başbakanlık Kupası Boluspor'un oldu. Lig ikincisi Adanaspor'u 3-1 yenmeyi başaran Türkiye Kupası finalisti Boluspor, en değerli kupalardan birini müzesine götürdü.
Oyunun ilk yarısında Adanaspor daha çok atak yapmasına rağmen sonuca varmayı bilen Boluspor oldu. Nitekim, daha 14. dakika dolarken, Halil İbrahim sağ tarafta Mustafa'yı geçti ve topu Mehmet'e uzattı. Mehmet de Malik'in yanından Boluspor'un ilk golünü attı. 32. dakikada bu defa Adanaspor defansı ofsayt zannı ile durakladı. K.İbrahim'in pasını alan Mehmet de Boluspor'a ikinci golü kazandırdı. 39. dakikada ise Şevket'in ortasını Bora gole çevirdi ve ilk yarı 2-1 kapandı.
Adanaspor ikinci yarıda bozuk bir futbol ortaya koydu. Oyunun 58. dakikasında Alaattin Gani'yi çelmeleyince, Adanasporlular penaltı beklediler. Fakat hakem oyuna devam işareti verdi. 63. dakikada Mehmet'in vuruşu Adanaspor kalesinin direğinden döndü. 64. dakikada da yine Mehmet, Boluspor'un üçüncü golünü attı. Adanaspor, Bora'nın 69. dakikadaki şutunun direkten dönmesinden sonra rakibine tamamen teslim oldu ve Boluspor sahadan 3-1 galip ayrıldı. Kırmızı-Beyazlı takıma Başbakan adına kupayı veren Gençlik ve Spor Bakanı Vecdi Özgül, futbolcuları teker teker tebrik etti.
***
KENAN EVREN'DEN BU DÜNYADA DEĞİL AMA,RUZ-İ MAHŞERDE ALACAKLIYIM
1980-1981 sezonunun sonunda Türkiye Kupası'nda finale çıkma başarısı gösteren Boluspor'un önü kesilir, kupaya ulaşması engellenir. Dönemin Boluspor Başkanı Yener Bandakçıoğlu o yılki Türkiye Kupası'nın öyküsünü bakın nasıl anlatıyor:
Kupa finalinde rakibimiz, o dönem 2. ligde oynayan Ankaragücü olmuştu. Biz final maçına hazırlanırken zamanın kudretli Devlet Başkanı; 12 Eylül askeri darbesinin komutanı Kenan Evren, durup dururken bir beyanat verdi,
“Başkent Ankara'nın, Atatürk'ün Başkentinin bir takımı mutlaka Türkiye 1. Ligi'nde oynamalıdır. Bu büyük bir eksikliktir” dedi.
Terbiyem müsait değil ama bunu söylemek mecburiyetindeyim, o dönemin kukla federasyonu bu beyanatı bir emir telakki etti. Yılmaz Tokatlı o zaman askeri rejimin getirdiği bir federasyon başkanıydı. O dönem federasyonlar şimdiki gibi seçimle oluşmuyordu, tayinle oluyordu. Yılmaz Tokatlı emekli Tuğgeneraldi. Futbol Federasyonu hemen alelacele oturup, Türkiye Kupası'nın statüsünü değiştirdi. Statüye, “Türkiye Kupasını kazanan takım, hangi ligde olursa olsun Türkiye 1. Ligi'ne terfi eder” şeklinde tek bir madde ilave edildi. O zaman anladık ki, Kenan Evren ve onun gücü Ankaragücü'nün Türkiye Kupasını almasını hedefliyor.
İlk maç Ankara 19 Mayıs Stadyumu'nda oynandı. Çok yağmurlu bir gündü. Boluspor o gün gerçekten çok güzel bir futbol sergiledi. Kaleye giden birçok şutumuzu su birikintileri engelledi. Hava yağışlı olmasaydı biz Ankaragücü'nü deplasmanda oynamamıza rağmen çok rahat yenecektik. Karşılaşma 2-1 bitti. Yenilmiştik ama attığımız 1 gol vardı. 1 gol kupa statüsüne göre çok önemli bir avantajdı. Çünkü deplasmanda atıldığı için 2 gol yerine geçiyordu.
Bolu'daki maçtan önce takımı, Devlet Su İşleri'nin Gölköy'de bulunan tesislerinde kampa almıştık. Maçtan bir gece önce takımla birlikte yemek yedik. Moraller üst seviyedeydi. Gecenin sonunda toplantının kapanış konuşmasını yapmak üzere ayağa kalktım. İdarecilik hayatımın en duygusal konuşmasını yaptım. Şöyle dedim, “Çocuklar, yarınki maç Boluspor'un belki de yüz yılda elde edemeyeceği bir başarının sonucudur. Şimdi size büyük bir rahatlıkla vasiyetimi yapıyorum. Eğer yarın Ankaragücü'nü yenerde, Türkiye Kupasını alırsak, benim mezar taşıma 'Burada Türkiye Kupasını kazanan Boluspor'un Başkanı Yener Bandakçıoğlu yatıyor' cümlesi yazılacak.” Benim bu duygusal konuşmam masada bulunanları etkiledi. Herkes gözyaşları içinde kucaklaştı. Futbolcularımız maçı kazanacaklarına dair söz verdiler. Ama maalesef Sayın Kenan Evren benim bu güzel temennimi yerine getirmeme engel oldu. O itibarla kendisinden bu dünyada değil ama, ruz-i mahşerde alacaklıyım.
Ertesi gün takımımız Ankaragücünü sahada sürklase etti. Ama maalesef gol atamadık. 85. dakikada Minas aşağı yukarı 35-40 metreden vurdu, top kaleci
Adil'in bakışları arasında Ankaragücü ağlarına yapıştı. Buz gibi gol, lamı cimi yok. Ama gel gör ki o maç için özel olarak görevlendirilen Sadık Deda, tertemiz golümüzü iptal etti. 5 dakika sonra da maç 0-0 berabere sonuçlandı. Boluspor'un Türkiye Kupası gaspedildi.
***
FEDERASYON BAŞKANI YILMAZ TOKATLI, KUPA İKİNCİSİ OLAN BOLUSPORLU FUTBOLCULARA HEDİYELERİNİ VERİYOR
Ankara'daki karşılaşmayı 2-1 kaybeden Boluspor, rövanşta elinden geleni yapar. Türkiye Kupası'nı kaldırması için Boluspor'a bir gol yetecektir. Maçın son bölümünde, Boluspor aradığı golü Minas'la bulur.
Ancak karşılaşmanın hakemi Sadık Deda 35 metreden atılan bu golü geçerli saymaz.
Boluspor'un kolu kanadı kırılır. Maç 0-0 sona erer.
Ankaragücü bir takım entrikalarla Türkiye 1. Ligi'ne çıkarılır. Karşılaşmanın sonunda Boluspor'lu futbolcular, çok üzgün olmalarına karşın gururludurlar. Çünkü onlar rakibe değil, oyunlara mağlup olmuştur.
***
BEN GİTTİĞİM HER KULÜPTE BOLUSPOR'U ÖRNEK GÖSTERMİŞİMDİR
1980-1981 sezonunun sonunda Türkiye Kupasına finalde veda eden Boluspor, lig ikincisi Adanaspor'la Başbakanlık Kupası finali oynar. Ankara 19 Mayıs Stadyumu'nda oynanan bu karşılaşmayı 3-1 kazanan Boluspor Başbakanlık Kupası'nı ikinci kez müzesine götürür. O gün Boluspor'un attığı üç golün sahibi (Minik) Mehmet Akdülger, 31 Mayıs 1981 gününü ve o dönem Boluspor'u ekol yapan faktörleri anlattı.
Ben 1957, İzmir doğumluyum. Futbola İzmir'de, Atillaspor'da başladım.13 yaşında lisansiyer oldum. Bir müddet amatör olarak oynadıktan sonra Alaşehirspor'a transfer oldum. Bir yıl sonra Aydınspor'a geçtim. Oradan da Denizlispor'a transfer oldum. Denizlispor'dan sonra Bolusporlu oldum.
O Başbakanlık Kupası maçına giderken ben oynayacağımı zannetmiyordum. Ama maçtan önce Başkanımız Yener Ağabey ağırlığını koydu. Hocamız Mösyö (Valeri Neagu) Çetin Ağabeyi oynatacaktı. Yener Ağabey karşı çıktı. Genç olduğum için benim oynamamı istiyordu. Sonuçta Mösyö beni oynatmak zorunda kaldı. Yani ben kadroya son anda yazıldım. Aslında oynamayacağımı düşünerek, maça aşırı konsantre olmamam benim için avantaj olmuştu. Çünkü bazen aşırı konsantrasyonda oyuncuyu yoruyor. Daha sonraki yıllarda, antrenörlük hayatımda da hep stresli ve çok düşünen futbolcumu yumuşatmışımdır.
O gün 3 gol attım, 2 topta direkten dönmüştü. Benim için hayal gibi bir gündü. Rakibi rahat geçiyordum, dönüyordum, vuruyordum. O gün adeta gol enflasyonu yaratmıştık.
İki sezon sonra Bolu'dan ayrılıp Samsun'a gittim. Benim futbol hayatımda yaptığım en büyük hatam Boluspor'dan ayrılmamdır. O sezon ben Boluspor'dan ayrılmamalıydım.
Ben Boluspor'dan ayrılırken Yener Ağabey beni kulübe çekti ve şunları söyledi, “ Bak buradan ayrılıyorsun, biz burada 15 idareciyiz, sen Bolu'nun damadı da olduğun için artık Boluspor'un 16. İdarecisisin. Nereye gidersen orda ki iyi futbolcuyu bize bildireceksin. Şimdi git muhasebeden paranı al.”
Kulüpten ufak tefek alacaklarım vardı. Atıyorum 255 bin 815 lira gibi bir rakam. Bu para bile kuruşuna kadar bana ödendi, bende paramı aldığıma dair imza atıp Boluspor'dan öyle ayrıldım. Ben futbolculuk dönemimde de, antrenörlük hayatımda da gittiğim her kulüpte Boluspor'u örnek göstermişimdir. Ünyespor'dan Arif'i ben tavsiye etmiştim, Boluspor o sezonun sonunda bu kardeşimizi transfer etti. Arif'te Boluspor'da başarılı oldu.
O dönem Boluspor'da bir ekol vardı. Boluspor'a kazandıran faktörde buydu. Biz bir maça giderken asansör bozuldu, bu sebepten otobüse geç kaldık. Maçtan döndükten sonra ceza yediğimizi öğrendik. Yani asansörün bozulması mazeret olarak kabul edilmemişti. Yener Ağabey,” Siz onu da hesap edecektiniz. Bir saat önceden hazırlıklarınız yapacaktınız, her ihtimali düşünmeliydiniz. Ben nasıl zamanında geliyorsam, sizde zamanında otobüste olacaktınız ” diyerek mazeretimizi kabul etmemişti. Ama Başkan kendisi hiç geç kalmazdı, hep bizden önce gelirdi.
Ben hayatımda ilk kez hocaya ceza kesildiğine Boluspor'da tanık oldum. Valeri Neagu'da ceza yemişti. Otobüsün kalkış saatine 5 dakika vardı, Mösyö gelmemişti. Başkan, otobüsün şoförüne “yürü” dedi.
Hiçbir kulüpte hocaya, kolay kolay “al bakalım sana şu kadar ceza” denmez. Yanlış hatırlamıyorsam bana asansörde kaldığım için 4 bin lira, Hocaya da geç geldiği için 10 bin lira ceza verilmişti. Hocada listede ismini ve rakamı görünce prim alacağını düşünmüş, ben kendisine bunun ceza olduğunu söyleyince “ Hocaya cezamı olur ?” diyerek şaşkınlığını dile getirmişti.