Günün Haberleri...
 
•  Haberler Ana Sayfa
 
•  Tüm Haberler
 
•  En Çok Okunan Haberler
 
•  En Çok Yorumlanan Haberler
 
•  Foto Galeri
 
•  Haber Arsivi
 
•  Haber Yolla

  ÜROLOJİ (BEVLİYE) BRANŞI www.boluweb.com | Paylas
27.10.2010 08:31:20
ÜROLOJİ (BEVLİYE) BRANŞI

Üroloji en genel tasfiri ile; idrar yolları ve erkeklik organı hastalıklarına bakan, cerrahi tıp dalıdır. Çocuk ve erişkin (tüm yaşlarda) hastalara bakmaktadır. Daha geniş bir ifade ile açıklayacak olursak; böbrek, üreter (böbrek ile mesane arası idrarı ileten kanal), mesane, prostat, üretra (işeme kanalı), yumurtalıklar, sperm kanalı ve penisle ilgili tüm hastalıklara bakan bilim dalıdır. Kapsamındaki hastalıklar ise taş, tümör, kist, doğumsal hastalıkları, bulaşıcı enfeksiyon hastalıkları… şeklinde ilgili organlardaki tüm hastalıklar diyebiliriz.

Yaşa göre sıklıkları açısından bakılacak olursa; çocukluk döneminde hipospadias (peygamber sünneti), inmemiş yumurtalık(lar), enürezis nokturna (uykuda idrar kaçırma).

Genç-erişkin dönemlerde; kısırlık, erektil disfonksiyon (iktidarsızlık), idrar yolu taş hastalıkları, idrar yolu enfeksiyon ve kanamaları. Yaşlılık dönemlerinde ise; prostat kanseri, yaşlılığa bağlı prostat hastalığı (BPH), bayanlarda öksürme, aksırma ile olan yada tuvalete yetişme çalışırken idrar kaçırma, mesane kanseri, idrar yolu taş hastalıkları şeklinde özetlemek mümkündür. Her yaşta, her hastalık görülebilmektedir. Genellikle yaşa göre sıklıkla bakılan hastalıkları, yukarda belirtilen şekilde özetleyebiliriz.

Üroloji ile ilgili olarak bazı epidemiyolojik parametrelere bakılacak olursa; dünyada erkeklerde en sık görülen kanser prostat kanseridir, ülkemizde erkeklerde 2. sıklık da görülen kanser mesane kanseridir (dünya ortalamasının aksine ülkemizde prostat değil, mesane kanseri daha sık görülmektedir), genç yastaki erkeklerde sık görülen kanserler arasında yumurtalık kanserleri önemlidir. Geç dönemde bile yakalansa tedavi ile, tamamen iyileşebilen kanserlerden birisi yumurtalık kanseridir (hem gençlerde sıktır hem de tamamı ile şifadan bahsedilebilen nadir kanserlerdendir).
Üroloji cerrahi bir branş dır ancak son dönemdeki tıbbi gelişmelerden en çok nasibini alan branşlardandır. Üroloji hastalıkları günümüzde genellikle kapalı (hastada cilt kesisi olmaksızın) yapılmaktadır, ESWL denilen tas kırma yöntemi ile idrar yolu taşlarının %90'ı başarı ile kırılmaktadır. Cerrahi müdahale sadece %10'luk bir kesime gereklidir ve bu %10luk gruba da öncelikle kapalı cerrahi yöntemler yapılmaktadır. Açık taş ameliyatı çok nadiren ihtiyaç duyulan bir yöntem haline gelmiştir.

Sık görülen hastalıklardan bir kaçına değinecek olursak;

1.BPH (benign prostat hiper plazisi) (yaşlanmaya bağlı, iyi huylu prostat hastalığı)Erkekler, ergenlik sonrası vücut gelişimini tamamlar ancak vücutta bazı organlar vardır ki gelişimine devam ederler (örneğin kulak kepçeleri, prostat bezi). Yani aslında prostat bezi erkeklerde normalde olan ve üreme için gerekli olan bir salgı bezidir ancak ergenlik sonrası halen büyümeye devam
etmektedir ve belli bir dönemden sonrada bulunduğu yere komşu olan, işeme kanalını tıkayarak halk arasındaki ismiyle 'prostat hastalığı' na neden olmaktadır. Prostat bezi büyümeye devam ettikçe şikayetlerde artmaktadır. İlk dönemlerde kasık ağrısı, idrarını tam boşaltamama hissi, idrarını yaptıktan sonra bir miktarda daha (ıkınarak) idrar yapmak gibi şikayetler yaparken, ilerleyen dönemlerde saat başı idrar yapma gereksinimi şeklinde kendini göstermektedir. Bu hastalar geceleri rahat bir şekilde uyuyamaz (uykularını alamaz), gün içinde arkadaş ortamlarında duramaz, ibadet eden hastalar içinde ayrı bir sorun oluşturur… çünkü devamlı tuvalete gitme ihtiyacı duyarlar, devamında psikolojik sorunlar da getirmektedir. İlerleyen dönemlerde ise artık bu sıklık yarım saatte bire düşer yada hiç yapamayıp (tıkanıp) acil servise idrara sıkışık ( hiç idrar çıkaramayan hasta) olarak gelmeleri şeklinde devam etmektedir. Tüm hastalarda olmasa da bazı hastalarda prostat hastalığının ileri dönemlerinde her iki böbreğin kaybı ve dializ gereksinimi olan hasta haline gelme şansı vardır.Eskiden ameliyatı zor ve çok da başarılı olmayan prostat hastalığının günümüzde ilaç tedavisi %80 basarı sağlamaktadır, cerrahi başarısı da geriye kalan %20lik kesimin %80inde başarılıdır. Cerrahileri hemen tüm hastalarda kapalı yapılmaktadır ve önemli bir nokta olarak; kapalı prostat ameliyatlarında halen altın standart yöntem TUR yöntemidir (halk arasında 'traşlama yöntemi' olarak bilinmektedir). Bazı yayın ve reklam kuruluşları ile halk arasında 'lazer tedavisi' olarak bilinen yada genel ismi ile 'gren light' yöntemi, halen alternatif yöntem olup, TUR ameliyatı yapılamayacak hastalarda (örneğin kalp yetmezliği olan ve anesteziyi kaldıramayacak kadar düşkün hastalarda) denenebilir bir yöntemdir. Asla lazer prostat ameliyatı en iyi yöntem değildir. Zaten en iyi yöntem olduğu da asla söylenmemiştir ancak sanki öyleymiş gibi lanse edilmiştir. Tekrar vurgulamak isterim ki; prostat hastalıklarında cerrahi yöntemde altın standart TUR-P yöntemidir.

2.İnmemiş yumurtalık;
Yumurtalıklar erkek çocuklar anne karnındayken böbrek hizasına yakın hizada bulunmaktadır. Anne karnındayken, gelişim esnasında yumurtalıklar komşusu olan böbrek den ayrılıp aşağıya doğru göç ederler. Doğum zamanına çok yakın zamanlarda da torbalardaki yerlerini alırlar. Bazı çocuklarda doğum sonrası yumurtalıklar halen torbalardaki yerini almamış olabilirler ve bu ilk dönemlerde hastalık olarak kabul edilmemelidir. Bu durum sadece normalin bir varyasyonudur. Yapılan araştırmalar ilk bir yaşına kadar çocuklarda yumurtalıkların torbadaki yerine inmemesinin her hangi bir zararı olmadığını göstermiştir (bazı araştırmalarda bu ilk 6 ay olarak gösterilmiştir, ancak halen 1 yaşına kadar beklenebilir denilen yayınlar genel kabul görmektedir). Yine yapılan çalışmalarda 1-2 yaşlar arasında yumurtalıklar halen torbalardaki yerini almadıysa büyük zarara uğradığını göstermiştir. 2 yaşından sonra ameliyat veya ilaçla torbalardaki yerini alan yumurtalıklarda sperm üretimi bakımından %90dan fazla zarar gördüğü ve üreme için gereken spermlerin yok denilecek kadar azaldığı ispatlıdır.

Yumurtalıkların pratik de iki önemli görevi vardır. Birincisi sperm üretimidir. Üreme için gereken spermlerin üretimi, eğer çocuk 2 yaşını geçtiyse tamama yakın boz-ulmaktadır ve ameliyat olsa dahi bu durum düzel-memektedir. Sonuç olarak eğer çocukta yumurtalıklar inmediyse bir yaşına kadar (bazı yayınlara göre bu 6 aydır) beklenir ancak hala inmediyse 2 yaşına gelmeden mutlaka müdahale etmek gerekmektedir. Yumurtalığın ikinci görevi ise erkeklik hormonu salgılamaktır. Hormon salgılayan hücreler, yumurtalığın inmemesinden etkilenmezler. Yani inmemiş yumurtalıklarda erkeklik hormonunun salgılanması yönünden hiçbir sıkıntı yoktur.

İnmemiş yumurtalıklarda başlıca sorunlar;

1.Kısırlık (aile genelde bu nedenle çocuklarını getirir)

2.Yumurtalık kanseri riski artmaktadır (getirilen çocuklarda genelde hekimin korkusudur, aile işin bu boyutunu bilmezler)

3.Estetik (bu genelde bize gelen hastanın esas sorunudur, aşağıda iki yumurtalığının olmaması onu rahatsız etmiştir).

Bir önemli ayrıntı olarak inmemiş yumurtalıklarda, beraberine kasık fıtığı çok sık görülmektedir. Mutlaka ultrason ile bu durum araştırılmalıdır.İnmemiş yumurtalıklarda ilaç veya ameliyat tedavisi uygulanmaktadır. İlaç tedavisi daha önce bu nedenle ameliyat olan hastalarda, beraberinde kasık fıtığı olan hastalarda uygulanamaz bir yöntemdir. Bu iki husus dışında oldukça başarılıdır. 
Kliniğimizde inmemiş yumurtalıklı çocuk hastalarımızda daha ziyade ameliyat tedavisi uygulanılmaktadır. Nedeni ise, olası kasık fıtığıdır. Eğer çocukta inmemiş yumurtalıkla beraber kasık fıtığı eşlik ediyorsa, ilaç tedavisi sonucunda ileus (bağırsak düğümlenmesi) oluşabilmektedir… cerrahi yöntem sayesinde yumurtalıklar indirilmekte, fıtık eşliği mevcutsa aynı anda, aynı kesi yerinden fıtık onarımı da yapılmaktadır.

3. Varikosel Vücuttaki damarlar 3 çeşittir.

Arter (atar damarlar, temiz kanı kalpten dokulara getiren damarlar), Ven (toplar damarlar, kirli kanı geri kalbe götüren damarlar), kapiller (kılcal damarlar, arter ve ven arasındaki, dokunun beslenmesini sağlayan damarlar). Toplar damarlardaki anormal genişlemeler ise genelleme de 'varis' olarak adlandırılırlar. Bu hastalık bacak varisi haliyle toplumda en bilinen şekilde kendini göstermektedir. Yine anüs (büyük abdestin çıktığı delik)de meydana gelen varislere 'hemoroid-basur' şeklinde özel bir isim verilmektedir. Yumurtalıklardaki toplar damar genişlemelerine ise 'varikosel' denilmektedir.
Varikosel toplumda çok sık olarak görülmektedir. Top-lumda ortalama olarak her 10 erkek den birisinde varikosel mevcuttur. Pratik de 2 sorun yaratmaktadır (kısırlık ve ağrı), yayınlara göre ise çok nadiren görülen 3.bir sorun (erkeklik hormonunda azalma) görülmektedir.
Çocuk sahibi olamayan ailelerde nedenler; 1/3 oranında bayanda, 1/3 oranında erkekte, 1/3 oranında ise her ikisinde de görülmektedir. Çocuk sahibi olamayan erkeklerin %50sinde neden varikoseldir. Ancak yine vurgulamak isterim ki; varikosel toplumda çok sıktır ve nadiren kısırlık yapmaktadır… (buna rağmen erkek kısırlığının da yarısında neden varikoseldir).

Varikoselde tedavi sadece cerrahidir ancak her varikosel in ameliyat olması gerekmez. Kliniğimizde de dünya genelinde kullanılan cerrahi endikasyonlar göz önüne alınarak hastalara ameliyat kararı verilmektedir. 3 temel cerrahi endikasyon mevcuttur; 1. ölçülen ven çapının en geniş yerinde 3.5mm olması, reflu akımın izlenmesi, spermiogramda (özelliklede hareket ve morfolojide) bozukluk olması. Bu 3 şarttan bir tanesinin olması ameliyat gerektirir kabul edilmektedir. Eğer hastada çocuk sahibi olmak gibi beklenti yoksa ve ağrı dan çok şikayet etmiyorsa, dar iç çamaşırları giymesi öne-rilmektedir.
Özetle varikosel ameliyatı, çocuk sahibi olmak isteyip olamayan ve nedeni varikosel olarak düşünülen hasta-lara ve/veya ağrı şikayeti olan hastalara uygulanmaktadır.

Hastanemizde varikosel ameliyatları mikro cerrahi yöntemi ile yapılmaktadır.

4.İdrar yolu taş hastalıkları;

İdrar yolunda taş hastalığı birçok nedenle oluşabilmektedir. Yapılan tüm tetkik ve tahliller sonucunda bile 'neden taş oluşuyor ?' sorusuna neden bulunamayan hastaların oranı oldukça yüksektir. Taş, her yaşta görülebilir ve idrar yolunun herhangi bir yerinde gelişebilir. Yenidoğan bebeklerdeki taşlar genellikle metabolik taş tipi iken, erişkin dönemdeki taşlar genellikle çevresel faktörlere (yetersiz su alma, aşırı süt ürünleri ile beslenme vb…) bağlıdır. Bu noktada özellikle bir konuyu vurgulamakta fayda var; çok fazla süt ürünü ile beslenen hastalarda daha sık üriner taş hastalığı görülmekte ancak yetersiz alınımlarda ise kemik erimesi (osteoporoz) sıklığı artmaktadır. Bu husus önemlidir, bazı hastalar taş olamaması için süt ürünlerinden uzak kalmayı tercih ederek, başka hastalığa davetiye çıkarırlar ayrıca yinede böbrek taşı gelişebilir. 
Birçok taş tipi mevcuttur. En sık gördüğümüz taş kalsiyum taşlarıdır. Taşın tipi hekim için önemlidir. Ürat (ürik asit) taşları genellikle gut hastalarında görülür ve kesinlikle direk grafilerde (filmlerde) görülmezler, halk arasında gizli taş olarak bilinen taşlardır. Kalsiyum taşları ise filmlerde görülürler, bu nedenle taş dan şüphelenildiğinde film çekilerek muayene yapılır (ancak her taş filmde görülmeyebilir). Taşın tipi tedavide de önemlidir. Örneğin bebeklik döneminde görülen sistin taşları hemen hiç kırılamazken, infeksiyon taşları çok kolay kırılmaktadırlar. Sonuç olarak taş tipi; tanıda ve tedavide çok önemlidir. Taş tipi tayini, meta (maden teknik araştırma) tarafından yapılmaktadır.

 

Bu haber 2686 defa incelenmistir. Paylas

 
geri dön
sayfa basi
tüm haberler
yazdir
 
  DIGER HABERLER
Gece yarısı senet tehdidi Gece yarısı senet tehdidi 25.9.2014
Bolu’da bin esnafa müjde Bolu’da bin esnafa müjde 25.9.2014
Ayakkabı içinde ölüm tehdidi Ayakkabı içinde ölüm tehdidi 25.9.2014
AHİLER GÜNÜNDE EYLEM AHİLER GÜNÜNDE EYLEM 25.9.2014
Motosikletli terörü Motosikletli terörü 25.9.2014
Zil çaldı, dersimiz grev! Zil çaldı, dersimiz grev! 25.9.2014
40 bin TL’sini Belediye anonsu kurtardı 40 bin TL’sini Belediye anonsu kurtardı 23.9.2014
Bilindik senaryoda bir mağdur daha Bilindik senaryoda bir mağdur daha 23.9.2014
Yola aniden çıkan tır trafiği karıştırdı Yola aniden çıkan tır trafiği karıştırdı 23.9.2014
Bir sendika daha yargıya gidiyor Bir sendika daha yargıya gidiyor 23.9.2014
Kayınvalide gelinini bıçakladı Kayınvalide gelinini bıçakladı 23.9.2014
Kılıçdaroğlu geliyor Kılıçdaroğlu geliyor 23.9.2014
Bu hafta grev var! Bu hafta grev var! 22.9.2014
''Bu acıları bir daha görmeyelim'' ''Bu acıları bir daha görmeyelim'' 8.3.2013
SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI 8.3.2013
 
 
tüm haberler
 
Bolu Firma Rehberi
Bolu'dan Haberler
Bolu Seri İlanlar
Bolu Yaşam Rehberi
Fikir Köşesi