Play Station oyun salonu işletmeciliği yapan Serhat Cengiz, çocuklarını oyun salonlarına göndermek istemeyen ailelerin endişelerini gidermeye yönelik gerçekleştirdiği girişimleri anlattı. Boluluların spor yazarı kimliğiyle yakından tanıdığı bir isim olan Cengiz, Boluspor'un kulüp yönetimine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İsim vermeyerek geçmişteki bazı Bolusporlu yöneticileri eleştiren Cengiz,Bank Asya Birinci Ligi 20102011 sezonunun bitiş tarihi 15 Mayıs'a ilişkin öngörülerde bulundu.
RÖPORTAJ: MEHMET KORKUSUZ
Boluluların spor yazarı kimliğiyle yakından tanıdığı bir isim olan Serhat Cengiz'le işletmeciliğini yaptığı Play Station oyun salonu üzerine konuştuk. İşletmesi hakkında bilgiler veren Cengiz'le röportaj yapıp da Boluspor üzerine konuşmamak olmazdı. Boluspor'un son dönemdeki başarı grafiğini değerlendiren Cengiz, Boluspor'a ve lige dair öngörülerde bulundu. Cengiz'le yaptığımız röportajın ayrıntıları şöyle:
Sayın Cengiz, bize kendinizi tanıtır mısınız?
1978 yılında Avusturya'da doğdum. 1986 yılında ailece Bolu'ya yerleştik. Okul hayatıma Türkiye'de başladım. İlköğretimi Bolu'da, ortaöğretimi ise Düzce'de tamamladım. Boluspor'un altyapısında uzun bir süre futbol oynadım. A takıma kadar çıktım; fakat orada başarılı olamadım. Geç de olsa 25 yaşımda iken üniversiteye başladım. Halen Abant İzzet Baysal Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Meslek Yüksekokulu Spor Yöneticiliği'nde öğrenciliğe devam ediyorum.
Şu an play station oyun salonu işletmeciliği yapıyorsunuz. Peki, daha önce hangi işlerde çalıştınız?
2000 yılından bu yana Kartalkaya'da çalışıyorum. Yaysat'ın patronu sayesinde Kartalkaya'daki otele gazete satmaya gidiyordum. Ardından kayak elbiseleri kiralama işi yaptım. Daha sonra da kayak hocalarının yanında yardımcı olarak çalışmaya başladım. Bu yıl henüz belli değil çalışıp çalışmayacağım, ama yaklaşık 10 yıldır kayak mevsiminde Kartalkaya'da çalışıyorum.
Oyun salonu işletmeciliğine başlamak nereden aklınıza geldi?
Bundan 4 yıl önce hakem Bülent Soysal, istikbal vadeden bir hakem arkadaşım, onunla birlikte Tapu Kadastro binası karşısındaki bir pasajda ortak işletme kurarak oyun salonu deneyimim olmuştu. İşlerimiz gayet iyiydi, ama işyerimizin açılışından 4 ay sonra iyi bir teklifle karşılaştık. Bunun üzerine henüz deneyimsiz olduğumuzu düşünerek ticaretle ilgilenen büyüklerimize danıştık, devretmenin daha uygun olacağını düşündük. Bir süre ticarete ara verdim; fakat bu esnada da Yaysat'taki işime geceleri devam ettim. Ama oyun salonu işletmeciliği aklımın hep bir köşesinde kaldı. Ardından yeniden oyun salonu açmaya karar verdim.
Aileler genellikle internet kafe ve oyun salonu gibi mekânlara çocuklarını pek göndermek istemezler. Sizin bu yaygın düşünceyi kırmaya yönelik bir girişiminiz var mı?
Gelen müşterilerimiz arasında ortaöğretim ya da üniversite sınavına girecek yaştaki öğrenciler yer alıyor. Ben hepsine tek tek derslerinin daha öncelikli olması gerektiğini de söylüyorum. Derslerini kesinlikle ihmal etmemelerini, ailelerinin önce onlara sonra da bizlere sitemde bulunmamaları için bunun gerekliliğini hatırlatıyorum. Çünkü ben işletmeci olarak, kendimi buraya gelen müşterilerin de sorumluluğunu almış sayıyorum. Para kazanmak önemli, ama gençlerin geleceğini düşünmek de çok önemli. Kendi hayatımdan örnek vererek açıklarsak, annem babam işçiydi. Ailem bana gerek çocukluk yıllarımda, gerekse ilk gençlik yıllarımda zenginlikle eşdeğer bir yaşam imkanı sundu. Bugün gördüğüm çocukların geçtiği safhalardan ben de geçtim. Onları yakından anlayabildiğim için sıkacak nasihatler vermek yerine, onlara bir abi gibi yaklaşmak istiyorum. Çünkü gelecekte üzüntü yaşamalarını istemiyorum.
Oyun salonunuzda verdiğiniz hizmetlere ilişkin bilgiler verir misiniz?
Gelen müşterilerimizin yüzde 80'i belirli müşterilerden oluşur. Yabancı müşteri az geliyor. Ayrıca diğer oyun salonlarından farklı olarak bayan erkek grupları da işletmemize geliyor. Çünkü işletmemizde sadece Play Station oyunlarının dışında satranç ve Gitar Hero oyunu imkanı sunuyoruz. Müşterilerimize oyun hizmeti dışında sosisli sandviç, çay, nescafe, meşrubat gibi hizmetlerimiz var. İşyerimizde öyle bir ortam oluştu ki, öğrenciler öğle yemeklerini yemek için işletmemize geliyorlar. Oyun oynamasalar bile gelip, burada rahat zaman geçirebiliyorlar. Aynı şekilde paket servislerimiz de var.
Peki, pahalı oyun aletlerinin bulunduğu bir işletmeyi çalıştırıyorsunuz. Emeğinizin karşılığını alabiliyor musunuz?
Emeğin karşılığının alınabilmesi için bu tür işletmelerde, biraz üzerinden zaman geçmesi gerekiyor. Ben şu an işletmemi maddi anlamda yokmuş gibi görüyorum. İki ay önce hizmete açtığım işletmem şu an için ne kendime ne de aileme bir destek olmuyor. Aynı zamanda bir taraftan Yaysat'taki işime de devam ediyorum.
Sayın Cengiz, hobileriniz nelerdir?
Spora ilgi duyuyorum. Çocukluğum Avusturya'da geçtiği için kayağı orada öğrendim. Kayağa oldukça büyük ilgi duyuyorum. Futbol, atletizm, yüzme, basketbol ve voleybol ilgi alanlarımı oluşturuyor.
Gelelim köşe yazarlığınıza. Bolulular sizi spor yazarı olarak tanıyor. Spor yazarlığına ne zaman ve nasıl başladınız?
Mehmet Süha Alparslan ve Yılmaz Becikoğlu'nun kulüp başkanlığı dönemlerinde senelerce Boluspor'da altyapıda futbol oynadım ve A takıma kadar da yükseldim. Aktif futbolu
bıraktıktan sonra hayatımda özel bir yere sahip olan Mehmet Süha Alparslan ve Muharrem Demirel spor yazarlığı yapmamı önerdiler. Spor yazarlığına böylece 2006 yılında imtiyaz sahipliğini Hüseyin Aykan'ın yaptığı Bolu Express Gazetesi'nde başladım. Bir süre orada haftalık yazılar kaleme aldım. Ardından Mehmet Süha Alparslan'ın Bolu Gündem gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevine geldiğinde bu gazeteye geçiş yaptım.
Sizi spor yazarlığına iten etkenler nelerdi?
Küçük yaştan beri futbolu ve Boluspor'u seviyorum. Bu işten asla maddi bir beklenti içerisinde olmadım. Şu an aktif olarak futbolun içerisinde değilim. Ama Boluspor'a yazılarımla destek olmak için spor yazarlığına başladım. Yanlış olarak gördüklerimi kendimce yorumlayarak yazılarımı oluşturuyorum. Daha çok yazılarımda altyapıyla ilgili sorunları ele alıyorum.
Serhat Cengiz'in önceliği spor yazarlığı mıdır, yoksa taraftarlık mıdır?
Normal taraftar gibi değilim tabi. Ama Boluspor sevgisi de içimizde atabileceğimiz bir sevgi değil. Boluspor'a ve kırmızı beyaz renklere kesinlikle hiçbir kırgınlığımız ya da kızgınlığımız yok. Ama Boluspor'da oynadığımız dönemlerde kişilere bir kırgınlığımız var. Bu kırgınlığı sadece ben taşımıyorum. Beraber top koşturduğum, geçmişte aynı formayı terlettiğim Sinan Kaloğlu'nun dahi aynı nedenlerle bir kırgınlık taşıdığını biliyorum. Boluspor yönetimlerinin uzak geçmişteki ya da yakın geçmişteki birçok oyuncusuna sahip çıkmadığı düşüncesindeyim. Kırgınlığımız daha çok bu nedenledir.
Sizce, Boluspor'daki eksiklikler nelerdir?
Takım koşuyor mu, kondisyonu var mı, yok mu onunla ilgili yorum yapmak bize düşmez kesinlikle. Sevabıyla günahıyla bu değerlendirmeyi yapmanın Teknik Direktör Levent Eriş'e düşeceğini düşünüyorum. Eriş'in Boluspor'a geleceğini ilk duyduğumda aklıma gelen Bank Asya'nın en kariyerli hoca olmasıydı. Doğru bir karar diyerek destekledim. Boluspor Başkanı Emin Semercioğlu, çok iyi niyetli bir insan. Ama iyi bir insan olmakla, lider olmak, yönetici olmak çok farklı.Eğer Boluspor Spor Toto 1'inci Lig'e çıkarsa, son oynadığımız Mersin İdmanyurdu galibiyeti çok konuşulacak. Çünkü bir dönüm noktası maçıydı. Çok güzel bir galibiyetti. Olası bir olumsuzluk durumunda yönetim ve teknik heyet belki de istifayı ciddi biçimde düşünecekti. Boluspor'un önümüzdeki haftaki Kartalspor maçından da ben galibiyetle döneceğine inanıyorum. Ardından transferler gündeme gelecek. Boluspor'da en büyük eksikliğin 10 numara olduğunu düşünüyorum. Açıkçası Boluspor'a bir beyin lazım.
Boluspor'un şampiyon olabileceğine bir spor yazarı olarak inanıyor musunuz?
Hafta sonu iyi bir galibiyet aldı Boluspor. Ama bu galibiyetin bir anlam teşkil edebilmesi için de mutlaka Kartalspor karşılaşmasından galip gelinmesi gerekir. Geriden 3 puanlarla gelen bir takımın ben daha avantajlı olabileceğine inanıyorum. Denizlispor şu an başarılı görünse de, maddi problemleri olan bir kulüp. Ben Denizlispor'un bu işi tam anlamıyla götürebileceğini düşünmüyorum. Aradan bir takım sıyrılacak ve bu takımın da Boluspor olacağını düşünüyorum. Ama öncesinde Kartalspor'dan alınması gereken 3 puan ve devre arasında mutlaka yapılması gereken 2 nokta transfer bulunuyor. Ve ilk ikiden Boluspor'un bu ligden çıkabileceğine inanıyorum.
Spor kamuoyuna son mesajlarınız nelerdir?
Boluspor'a son düdük çalıncaya kadar destek olunması gerekiyor. Hafta sonu galip gelemeseydi takım, taraftar protestoları olacaktı. Seyirci kar da, ayaz da o stada geliyorsa, karşılığını da ister elbet. Benim diyeceğim,15 Mayıs'a kadar yönetime ve teknik heyete destek olunması gerektiği yönündedir.