İlk önce otelin önündeki eğimi az olan pistte üç kez kayan Şahin, daha sonra telesiyejle yaklaşık 2100 metre yükseklikteki zirveye çıktı. Şahin kayak hocaları ve korumaları eşliğinde zirveden kaydı. Şahin'in çocukları Büşra ve Burak ise pistlerde kayak dersi aldı.

Şahin sömestr tatili için çocuklarıyla birlikte tatile geldiğini belirterek, "Kartalkaya çok güzel. Memlekette kar yok ama Kartalkaya'da çok kar var. 2 günlük tatil için buradayım. Kartalkaya, Türkiye'nin en iyi kayak merkezi" diye konuştu.

Pistlerde bulunan bir tatilci, "Sayın başkanım siz Erzurum'da değil miydiniz?" diye sorunca Şahin, "Açılış için oradaydım sonra buraya geldim" dedi.

Şahin'in pistlerde kayak dersi aldığı dakikalarda jandarma ve koruma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Kar motorlu jandarma ekipleri pistlerde dolaştı.

HALKIMIZ KAVGA İSTEMİYOR

Şahin, pistlerin önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şahin, "Mısır'da yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Bazı ülkeler bir değişim ve dönüşüm sancısı yaşıyorlar. Demokrasi özleminin bu ülkelerde hat safhaya çıktığı anlaşılıyor. O nedenle bu sancının çok hasarlı olmadan kısa zamanda tamamlanmasını ve bu ülkelerdeki yöneticilerin de halkın bu arzuları ve beklentilerini karşılayacak bir politika takip etmelerini doğrusu kendilerine dostları olarak tavsiye etmemizin doğru olacağını düşünüyorum. Nitekim şu anda Mısır'da yeni bir hükümet kuruluyor. Halkın beklentilerine uygun demokratik adımların atılacağı vaadinde de bulunuldu. Bu gelişmeleri biz de Türkiye olarak takip edeceğiz. İnsanlar hayatını kaybetti, tabi bunlardan da büyük üzüntü duyuyoruz" dedi.

"Başbakan ile CHP Genel Başkanı arasında sert tartışmalar yaşanıyor. Meclis Başkanı olarak neler söylemek istersiniz?" sorusunu Şahin şöyle yanıtladı:

“Türkiye'nin biri iktidar, biri ana muhalefet partisi iki değerli genel başkanı nerede nasıl konuşacakları, hangi üslubu seçecekleri kendi tercihleridir. Ancak şunu söyleyebilirim; halkımız kavga istemiyor, farklı siyasi görüşler de olsa medeni ilişkiler içerisinde siyasi partilerimizin, genel başkanlarımızın ilişkilerini yürütmelerini tavsiye ediyorum diye değerlendiriyorum. Tabi üslubun sertleşmiş olması, zaman zaman bir takım sert ifadeler kullanılmış olması bana göre pek doğru bir tercih değildir. Ama tabi ki kendi takdirleri. Seçimlere doğru tabi siyasi tansiyon biraz yükselecektir. Ancak ben Meclis Başkanı olarak Meclis İç Tüzüğü'nde kaba ve yaralayıcı söz söylemekten ve rencide edici ifadeler kullanmaktan tüm milletvekilleri arkadaşlarımızın kaçınmalarını söyleyebilirim."