“AKP Bolu Milletvekilleri Dört Yıl Boyunca Mecliste Yan Gelip Yattılar”
Ben AKP milletvekillerinin bu yanlışlığı düzelteceğini umdum. Değişik zamanlarda yaptığım görüşmelerde bunları kendilerine ilettim. Ancak AKP Bolu Milletvekilleri dört yıl boyunca mecliste yan gelip yattılar bu meseleyi halletmediler, halledemediler. Yatırımcıları kaçırdık. Burnumuzun dibinde ki Düzce, Çankırı, Karabük gibi iller bu dört yıl içersinde bizden fersah fersah ileri gittiler. AKP hükümetinin sekiz yıllık iktidarı süresince Bolu’nun seksen yılı gitti. Bolu şimdiye kadar Türkiye’nin sağlık turizmi merkezi olmalıydı. İlçelerde konak turizmi canlanmalıydı. Mengen’de Osmanlı mutfağına yönelik çalışmalar yapılmalıydı. Bu ve buna benzeyen projeler devlet planlama teşkilatının beş yıllık kalkınma planlarına konulmalıydı. Küçülüyoruz, ben Ankara’da yıllarca üst düzey bürokrasinin içersinde oldum. Devlet mekanizmasının nasıl çalıştığını, devlet çarkının nasıl döndüğünü dolu dolu yaşadım. Bütçenin nasıl hazırlandığını illerin bu bütçeden nasıl pay aldığını çok iyi biliyorum. İller bankası kredilerinin yerel yönetimlere nasıl dağıtıldığını bilenlerden biriyim. Yıllara baki olan birikimimi Bolulu hemşerilerimin hizmetine sunmak en büyük dileğimdir. Daha önce bunun için aday olmuştum bu dönemde de aynı amaçlarla aday oldum.
MHP’NİN BOLU'DAKİ POTANSİYELİ NEDİR?
1999 seçimlerinde MHP bir milletvekili çıkardı.99’dan 2011 yılına kadar geçen on iki yıl boyunca Bolu Milliyetçi Hareketten yoksun kaldı. Bunun vebalini biz bir bütün Bolu vilayeti olarak çok çektik. Bu dönemde AKP yandaşları ile kadrolaştı. Kendi zenginliğini yarattı. Artık buna bir son vermenin zamanı geldi de geçiyor.Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak üç milletvekilliğinin üçüne de talibiz.Biz Bolu’da en az yüzde kırk oya talibiz.Ötesi beni ilgilendirmiyor.Kim yönetmeye layıksa onu vatandaş bilecektir.Bolu’nun milletvekili sayısı üç Bolu’ya gereken yatırımlar getirilmez. Milli Hassasiyetlerim Her Türk Milliyetçisi Gibi Yüksektir
İzzet Babamızın Bolu’ya armağan ettiği üniversite, okullar ve sağlık merkezleri geliştirilmez ise Bolu ilinin nüfusu azalmaya devam edecek ilerleyen yıllarda Bolu’nun milletvekili kontenjanı ikiye düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Bu makus talihi mutlu günlere çevirebilme yetisi milliyetçi harekette vardır. Ülkenin çimentosu milliyetçi harekettir.16.ncı Türk devleti etnik köken kışkırtıcılığı yüzünden bölünme tehdidi içersindedir. Bizi bu günlere getiren AKP iktidarıdır. AKP iktidarının nereye hizmet ettiği belli olmayan açılımlarıdır. Ben Rahmi Arslan milliyetçi hareketin neferi orta öğrenim yaşlarından bu yana mehter marşı ile büyüdüm. Milli hassasiyetlerim her Türk milliyetçisi gibi yüksektir. Benim MHP’den aday adaylığım ülkenin içinde bulunduğu koşullarla yakından alakalıdır. Bolulu hemşerilerimin iktidar nimetlerinden bugüne dek yararlanamamasıdır. Hiçbir kişisel beklentim yoktur.
NEDEN MHP’DEN ADAY OLMAK İSTİYORUM
Son kadim Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını ebediyete kadar sürdürülebilmesi için, “Tek Vatan, Tek Millet, Tek Bayrak” ülküsüne sıkı sıkıya sahip çıkmak zorundayız.
Devletimizin üniter yapısı son yıllarda daha önceki tehditlerden daha büyük tehlikeyle karşı karşıya bulunmaktadır.
Günümüzde dış güçler ve içimizdeki şer güçler ile gaflet dalalet ve hıyanet içerisinde bulunanlar, 1821 yılında Fener Patriki Gregorios tarafından Rus Çarı Aleksandr’a yazdığı mektubunda çizdiği sinsi planı uygulamaya sokmuştur.
Nedir peki bu sinsi plan? Bu sinsi planı bu mektubu aynen aktararak dikkatinize sunmak istiyorum.
Şöyle diyor hain patrik:
“Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak mümkün değildir. Çünkü Türkler, sabırlı, mukavemetli, mağrur ve izzet-i nefisli insanlardır. Bu hasletleri, dinlerine bağlılıklarından ve kadere rıza göstermelerinden, ananelerinin kuvvetinden ve amirlerine itaat duygusundan gelmektedir.
Bu sebeple, Türklerde evvela itaat duygusunu kırmak ve manevi bağlarını koparmak, dini metanetlerini zaafa uğratmak gerekir.
Maneviyatları sarsıldığı gün, Türkleri zaferlere götüren asıl kudretlerinden sıyıracak ve onları maddi güçlerle yenmek mümkün olacaktır.
Osmanlı Devleti’ni tasfiye için mücerret olarak harp meydanlarındaki zaferler kafi değildir.
Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden bu tahribatı tamamlamaktır.”
İşte bugün yine daha şiddetli olarak gerçekleşen bu politikalara karşı en büyük itirazı ve karşı koymayı gösteren bu ülkenin öz evlatları ve sahiplerinin MHP kadrolarında bulunduğunu gördüğüm için, mücadelemi siyasal alanda amacıma tek uygun bulduğum MHP çatısı altında sürdürmek kararı aldım.