Sorunu çözmek için zamanının siyasi iradesini temsilen Bolu Milletvekilleri Mehmet Güner ve Metin Yılmaz devreye girerler. Bayındır İl Müdürlüğü'nde ve ilgili bakanlıklarla görüşmeler yapılır. Bayındırlık ilgili daire başkanlığı sorunun mahallinde çözülmesi ile ilgili görüş bildirir. Bayındırlık İl Müdürlüğü de röleve projesiyle konunun çözümüne karar verir. Ancak bir müddet sonra Bayındırlık ruhsat şubesi Bolu İl Özel İdare'ye devir olur. Yetkilerin devri Bayındırlık İl Müdürü Adnan Cumhur ve Özel İdare Genel Sekreteri Tahsin Akduman arasında sürtüşmelere sebep olur.

Sürtüşmeler öylesine büyür ki, Bolu'nun iki önemli bürokratı İl Daimi Encümeni'nde birbirleriyle sık sık kavga ederler. Tahsin Akduman tadilat projeleriyle ruhsatlandırılan bu 63 kümesin ruhsatlarının usulsüz olduğu gerekçesiyle teftiş kuruluna başvurur. Ankara'dan gelen Teftiş Kurulu ise Tahsin Akduman'ın bu talebini doğru bulur, aslında siyasi irade bunu bir ara formül olarak düşünmüştür, ancak teftiş kurulu bunu dikkate almaz. Yani filler kavga etmekte, çimenler ezilmektedir. İş çözümsüz kalır. Yıl 2011'e gelir, Adnan Cumhur emekli olmuştur. Bu netametli konuyu açıklamak İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı Rıza Kiniş'e düşer. Çünkü Tahsin Akduman, Adnan Cumhur'la olan meselesini çözmüş, olan siyasi iradenin geçiş formülüne rağmen üreticiye olmuştur.

Aslında konunun çözümü vardır. Tavukçulukla uğraşan illerin milletvekilleriyle ortak bir çalışma yapılarak, kanun hükmünde bir kararnameyle eskiden olduğu gibi yeminli bürolar marifetiyle ruhsatsız binalar nasıl ruhsata bağlanmışsa bu kümeslerinde ruhsata bağlanması aynı yöntemle mümkündür. En kesin çözüm yolu budur.