Eğitim-İş Bolu Şube Başkanı olan ve aynı zamanda Sakarya İlkokulu öğretmeni Hülya Çınar, Sakarya ilkokulu ile ortaokul kısmının risk taşıdığı, depremde yıkılma ihtimalinin çok yüksek olduğu haberini Bolu Gündem Gazetesi'nden öğrendiğini, bu okulda iki çocuğunun da eğitim gördüğünü, okulda herkesin tedirgin olduğunu söyledi.
Eğitim-İş Bolu Şube Başkanı Hülya Çınar ile yıkım kararı çıkan ve depremde riskli olan binalar arasında yer alan Sakarya İlkokulu ile ortaokulunun son durumu, öğrenci ve öğretmenlerin tedirgin olup olmadığı, yeni okulun yapılması konuları hakkında çarpıcı bir röportaj yaptık. İşte Çınar ile yaptığımız röportajın ana hatları şöyle oldu.
Kasım ŞAHİN - Okulunuzda kaç öğrenci istihdam ediliyor.
Hülya Çınar - Ortaokul bölümünde toplam 781 öğrenci var, yine ilkokulda 728 öğrenci var. Her iki okulda da 34 er tane öğretmen var. İlkokul kısmında 2 hizmetli var.
Kasım ŞAHİN - Okulların yıkılma kararı var. Milli Eğitim Müdürü Recep Alpdoğan, buna karşılık okulların kapandıktan sonra yeni okulların yapılacağını söyledi. Siz buna ne diyorsunuz.
Hülya ÇINAR - Yıkım kararı çıkmış bir binada halen eğitimi sürdürüyorlar. O artık ilgililerin sorunu. Tedirgin olduk bu karardan sora bu sıralarda olursa insanlar ne yapacak. Bu sıralarda deprem olursa insanlar ne yapacak. Can güvenliğimizi kim sağlayacak. Sağlam binanın bile yeterli yangın merdivenleri yok sığınağı yok. Bir, bir buçuk yılın içinde biteceği söyleniyor. 3 aylık bir tatil süresi var. Bu arada öğrenciler nereye gidecek? Söylendiğine göre yıkım kararı çıkmayan binada sabahçı öğlenci şeklinde eğitime devam edilecek. Ben aynı okulda öğretmenim yaşanacak zorluğu biliyorum. Zaten o binaya sağlam raporu verilmiş ama o bina bile şuanda yetersiz durumda. Öbür iki bina yıkılacak çıkış yolu yok. Yıkılması gerekiyorsa tabi ki yıkılacak. Ama yerine iyi bir proje hazırlanarak tam donanımlı iyi bir bina yapılmalı. Yangın merdivenleri sığınakları tuvaletleri. Engelli öğrenciler için asansörler olan bu tarz iyi kaliteli okul yapılırsa bunu destekleriz bizde.
Kasım ŞAHİN - Bu tehlike altında biz çocuklarımızı okula göndermeyiz şeklinde talepler var. Size de böyle talepler geldi mi?
Hülya ÇINAR - Bize öyle bir talep gelmedi. Bende dahil böyle bir sorgulama içine girmedim. Şöyle bir şey olabilirdi. Böyle bir rapor çıktıktan sonra burada eğitim öğretim yapılması çok riskli, geçici olarak orada öğretim gören öğrenciler ve öğretmenler başka bir binaya nakledilebilirdi. Sağlam bir binada kiralık bir şekilde eğitim öğretim yapılabilirdi.
Kasım ŞAHİN - Yarın bir deprem olsa bunun suçlusu kim?
Hülya ÇINAR - Samimiyetle söyleyebilirim. Yıkım kararı olmasa dahi o binalar eğitim ve öğretime zaten yetersiz. Binaların yıkılıp yerine daha modern binalar yapılması gerekir. Ben 5 yıl önce bu okulda göreve başladım. Orhan Veli Parkı var yine o parkın okul bahçesine dahil edilerek, bu kentsel dönüşüm içerisine dahil edilerek modern bir okula kavuşturulması gerekir. Yıkılması çok isabetli bir karar olur. O zamana kadar bir deprem olurda çocukların can güvenliğini nasıl sağlarız a gelirsek, onu biz bilemiyoruz. Bizimkiler daha ilkokul çocuğu olduğu için tatbikatları falan bir oyun gibi görüyorlar.
Kasım ŞAHİN – Eğitim-İş olarak bu olayın takipçisi olmaya devam edecek misiniz?
Hülya ÇINAR - Biz Eğitim-İş olarak, Milli Eğitim Müdürlüğünde yeni görev değişimleri oluyor, yeni elemanlar alınıyor, bunlarla ilgili bir açıklama yapmıyoruz. Biz daha iyi ilişkilerle birlikte çalışalım düşüncesiyle hareket etmeye çalışıyoruz. Her şeyin çok ciddi bir şekilde takipçisiyiz. Sizin haberinizden sonrada Milli Eğitime sorularımız oldu, ama çıkmış bir kanun ve resmi bir şeyin olmadığı söyleniyordu bize. Bu bilimsel çalışmayı yapanların söylediklerini biz ciddiye alıyoruz. Biz ilkokul öğrencileri, ortaokul öğrencilerine sık sık tatbikatlar yaptırılıyor. Tatbikat yaşında olmayan ne yapacaklarını bilmeyen çocukların olduğu bir yerde var.
Kasım ŞAHİN - Milli Eğitim Müdürünün çalışma şeklini beğeniyormusunuz? Bolu'da etkin mi çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Hülya ÇINAR - Biz her şeyi takip ediyoruz. Çıkıp birilerine bir şey söylemiyor olmamız takip etmediğimiz anlamına gelmez. Eğitim-Bir Sen'li iseniz bir yerlere geliyorsunuz. Biz her zaman düşüncelerimizin arkasındayız. Bu gün AK Parti iktidar diye Eğitim-Bir Sen bu kadar güçlü.
Biz hangi iktidar gelirse gelsin aynı kalacağız. Yarın bir gün hükümet değişse, Eğitim-Bir Sen lilerin sayısında müthiş bir azalma olur. Üye sayımız artar mı eksilir mi onu bilemeyiz. Biz bizden olmayan bir hükümet varken bile bu cesurca bu sendika içinde olabiliyorsak gerçeklik budur işte. Bende Eğitim-İş Bolu Şube Başkanı olarak gelişmeleri hassasiyetle takip ediyorum. Bu binalar sağlam olsa dahi yıkılmalı. Biran önce yıkılıp yerine daha güzel binalar yapılmalı. Ama devlet işlerimiz bizim hep böyledir. İnşallah 1,5 yılda biter, onun bile uzayacağını düşünüyoruz. İnşaat çalışmaları içinde nasıl eğitim öğretim yapacağız birde bu var. Çocuklar mutlaka etkilenir, etkilenmez diye bir şey yok. Bu mümkün değil. Çocuklar o kadar çok şeyden etkilenirler ki en alt kat bahçede top oynayan çocuklardan bile etkileniyorlar.
Zamirleri, adılları işliyoruz. Öğrencilere örnek kurdurmaya çalışıyorum orada bile futbolla ilgili cümleler kuruyorlar. Şimdi deniyor ki Sakarya Okulu kent meydanlarının ortasında kalmış bir yer olacak, trafik tam yol kenarı, servisler geçecek gidecek yer bulamıyor. Araba park etmek zaten ücretli. Öğretmenlerin bile arabaları çekecekleri bir yer yok. Okulun başka bir yere kaldırılması düşünülür gibi bir düşüncemizde var.
Meydanların ortasında bir okul olmasın şeklinde fikirler veriliyor. Şuandaki konum tabiî ki trafiği olumsuz etkilemesi bakımından bir tedirginlik oluyor. Her yeri şehir meydanı yapıyorlar belli bir yer verirlerse uzaktan verecekler, onunla ilgili bakalım nasıl bir düşünce olacak.
Öyle geniş alanlı bir okul herkesin isteyeceği bir düşünce ama, Eğitim-İş olarak biz ne istesek geri çevireceklerinden eminiz. Ama Eğitim-Bir Senlilerin içinde keşke Eğitim-İş'li olsam diyen mutlaka vardır.