Son bir haftadır yerel gazetelerin ziyaretçi defterlerine AİBÜ öğretim üyelerinden Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölüm Başkanı Prof Dr. Sancar Ozaner hakkında aynı fakültenin yüksek lisans öğrencilerini temsilen 3 imzalı mesajlar geliyor. Suçlamalar oldukça ağır olduğu için biz bu mesajları yayınlamayı uygun görmedik. Ancak ziyaretçi defterlerine mesaj atanlar, mesajlara cep telefonlarını da bıraktıkları için kendileri ile yüz yüze görüşmek istedik. Mesaj gönderenler üç kişi; Halil Hazar, Erhan Yıldırım ve İbrahim Dursun.

FARKLI GÖRÜŞÜ VAR, İKTİDARA KARŞI

Bunlardan Halil Hazar ve Erhan Yıldırım daha sonra notlardan imzalarını çektiler. Mesajları kendilerinin göndermediğini ve içeriğe de katılmadıklarını bildirdiler. Diğer birkaç yerel gazete ise mesajlara itibar ederek konuyu haber ve köşe yazısı yaptılar. İbrahim Dursun ise gazetede açıklamalarının arkasında olduğunu ve Prof. Dr. Sancar Ozaner'in dini konularda farklı görüşler içeren konuşmalar yaptığını ve iktidara karşı duruş gösterdiğini yineledi.

SUÇLAMALAR ÇOK SAÇMA

Bu konuda Prof. Dr. Sancar Ozaner'in görüşlerine başvurduk. Suçlamalar karşısında çok şaşırdığını ifade eden Prof. Sancar, Eğitim Fakültesi'nde görev almadan önce 3 değişik başkan döneminde TÜBİTAK'ta danışman olarak çalışma yaptığını, bir bilim insanı olduğunu, AİBÜ'ye faydalı olmak için geldiğini belirtti. Ozaner, gelir gelmez yönetimin desteği ile AİBÜ'ye bir “Doğa Tarihi Müzesi” kazandırdığını ve böyle suçlamaların çok saçma olduğunu kaydetti. Yüksek lisans öğrencileri olan üç öğrencisini de çok iyi tanıdığını, Halil Hazar ve Erhan Yıldırım'ın şahsından özür dilediklerini ve İbrahim Dursun'un kendilerinin haberi olmadan isimlerini kullandığı noktasında beyanda bulunduklarını sözlerine ekledi.

OKULDAN UZAKLAŞTIRILDIĞI İÇİN YAPIYOR

İbrahim Dursun ve arkadaşlarının yüksek Lisans sınavında başarısız oldukları için böyle bir ihbarda bulunduklarını söyleyen Prof. Dr. Sancar Ozaner, İbrahim Dursun'un ise diğer derslerinden de başarısız olarak yüksek lisans bölümünden akademik yetersizlik nedeni ile ilişkisinin kesildiğini ifade etti. Bu ihbarları okuldan uzaklaştırılması yüzünden yaptığını bildiren Prof. Dr. Ozaner asılsız ihbarlarda bulunan İbrahim Dursun ve arkadaşları ve bu ihbarlara dayanarak haber yapan gazeteler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağını da söylemeyi ihmal etmedi. Prof. Dr. Ozaner rehberinin bilim olduğunu ve Atatürk ilkeleri ve YÖK mevzuatları çerçevesinde hareket ettiğini de sözlerine ekledi.