İzzet Baysal Vakfı Başkanı ve merhum İzzet Baysal'ın yeğeni Ahmet Baysal, Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Rektörlük seçimlerinde Prof. Dr. Hayri Coşkun'un rektör olarak ataması kesinleştikten sonra beklenen açıklamayı yaptı. Solmaz Ahmet Baysal Öğretmenevi'nde basın toplantısı düzenleyen Ahmet Baysal, alınan kararı eleştirdi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi rektörlük seçimleri hakkında bir basın açıklaması yapan İBV Başkanı Ahmet Baysal, zaman zaman gözyaşları döktü.
Açıklamasında Baysal şunları söyledi: “İçimdeki üzgünlüğü atamıyorum. Bunun rektörün ismiyle alakası yoktur. Bunun, halkın sevgisine mazur olmuş, bırakın halkı devletin üst kademelerinde takdir görmüş bir İzzet Baysal Vakfı'nın, Cumhurbaşkanı'ndan 15 dakikalık görüşmenin çok görülmesi olmuştur. Bunu kınıyorum. Evet üzüldüm. Cumhurbaşkanımız tarafından görüşme isteğime destek verilmedi. Mektubumda yazdım, istediğimi yazdım ve Atilla beyi neden desteklediğimizi yazdım. Dedim ki; "Bu sizi tatmin etmiyorsa YÖK'ün kararı başka yönde olursa, YÖK'ün kararından 10 gün önce gönderdiğim bir yazı lütfen 15 dakikanızı verin bu kararın yanlış olduğunu anlatayım' dedim. Ama bu isteğim çok görülmüştür. Bu arada Cumhurbaşkanı'nın dış gezileri de yoktu. Lütfetseler uçarcasına yanlarında olurdum. Bugün Anayasa'nın teminatı altında olan özerk kuruluş bu siyasi görüşün gündemi altına girmiştir. Netice budur. Beni ondan daha fazla üzen nokta, İzzet Baba'ya yapılan saygısızlıktır. Üzüntümüz bu noktadadır. Artık üzüntüleri kenara bırakma zamanıdır. Elbirliği ile çalışacağız. Devletin başı siyasetin girmesini önleyecek kişidir üniversiteye. Burada da o olay yaşanmıştır. Siyasiler bir adayı desteklemişlerdir. O aday benim gözümde siyasilerin adayıdır.”
MEVCUT İKTİDARIN İDEOLOJİSİ ANAYASA MAHKEMESİNCE BİLE AÇIKLIĞA KAVUŞMUŞ DEĞİLDİR
Ahmet Baysal zaman zaman göz yaşlarına hakim olamadı. Açıklamasının devamında laiklik vurgusu yapan Ahmet Baysal, “Bildiğiniz gibi Üniversiteler siyaset üstü kurumlardır ve Anayasamızın öngördüğü şekilde öyle kalmalıdırlar. Bugün iktidardaki partinin siyasi ideolojisi hala birçoklarımıza, hatta Anayasa Mahkemesince bile açıklığa kavuşmuş değildir. Bilhassa hepimizi dört elle sarılıp korumak mecburiyetinde olduğumuz Cumhuriyetin Laiklik ilkesi konusunda şüphelerimiz silinmiş değildir… Benim de, işte Rektörlük seçimlerinde ismi ne olursa olsun, bir adayın bu siyasi iktidardan destek araması endişeme neden olmuş, Cumhuriyetin laik bir kurumu olarak bildiğim bu ilim ve irfan yuvasının, ideolojik bir siyasi yöne sürükleneceği korkusunu doğurmuştur. Üniversiteleri siyasi görüşlerin arenası haline getirmek en büyük hatamız ve affedilmez gafletimiz olur” dedi.
BAZI BEYANLARIMIN SAYIN COŞKUN'UN KİŞİLİĞİ İLE EN UFAK BİR İLGİSİ YOKTUR
AİBÜ'ye ataması yapılan Prof. Dr. Hayri Coşkun'u da kutladığını söyleyen Ahmet Baysal sözlerine şöyle devam etti: “Bugün artık hepimizin yapacağı tek şey bu karara saygı göstermektir. Ben de, bu toplantıyı vesile bilerek, huzurlarınızda Sayın Prof. Dr. Hayri Coşkun'u kutluyor, onurlu olduğu kadar zor olduğuna inandığım görevinde tüm içtenliğimle başarılar diliyorum. Bu kutlamayı ilk fırsatta kendisini makamında da ziyaretle memnuniyetle yapacağım şüphesizdir. Kendisini, bilim adamlığı ve efendiliği ile yakinen tanırım. Bilhassa, İzzet Baysal Mimarlık Mühendislik Fakültesinin temel atma töreninde, zamanın Rektörünün herkesi uzaklaştırmasına rağmen, kendi fakültesinden o törene katılma cesareti gösterebilen cesur kişiliğiyle dikkatimi çekmişti. İki sene önce bana göndermek ihtiyacı duyduğu bir mektubu dolayısı ile dertleştiğimiz de olmuştur. Seçimlerde, küçümsenmeyecek derecede oy almış olmasını takdire değer bir başarı ve kendisinin Üniversitenin esas söz sahiplerince de benimsendiğinin göstergesi olarak değerlendiriyorum. YÖK'ün sıralamasından sonra benim ulusal basına kadar yansıyan bazı beyanlarımın, Sayın Coşkun'un kişiliği ile en ufak bir ilgisi yoktur.” Beni üzen olay, onun bu oy potansiyeline rağmen neden Rektörlük görevinde siyasi iktidardan destek araması olmuştur. Bu konuda kesinlikle polemiğe girmem, ama biliniz ki hiçbir beyanımı da kanıtını tahkik etmeden ileri sürmem.”
HİZMETLERİMİZİ AYNI ŞEVK VE HIZLA DEVAM ETTİRMEKTEYİZ
Vakıf olarak üniversite ve Bolu'ya yatırımlarının devam edeceğini ifade eden Ahmet Baysal, “Vakfımızın kurucusu rahmetli Amcam İzzet Baysal, hatırlayacağınızı sandığım gibi, 2000 yılında vefat ettiğinde, doğup büyüdüğü ve ilk feyzini aldığı, çok sevdiği ana baba toprağı Bolu'suna, hem bir Üniversite kazandırabilmiş olmanın, hem de Yüce Meclis tarafından bu Üniversiteye isminin verilmesi mutluluğunu ve gururunu yaşamıştı. Takdir edersiniz ki bu, Cenabı Hakkın her faniye nasip etmeyeceği bir lütuf olmuştu. Vefatından sonra biz Vakfının Mütevellileri, onun vasiyeti ve arzuları doğrultusunda hizmetlerimizi aynı şevk ve hızla devam ettirmekteyiz. Onun vefatında, eğitim ve sağlık alanında Devletimize armağan edilen tesislerinin sayısı 106 olmuştu. 2011 yılında açılışını siz Cumhurbaşkanımızla yapabilmeyi ümit ettiğimiz Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ile bu sayı 127'ye ulaşmış olacaktır. Rahmetli Amcamın en büyük arzusu, ismini taşıyan bu Devlet Üniversitesinin başarılı olması ve ülkeye faydalı evlatlar yetiştirmesiydi. Bu nedenle, biz Vakfının emanetçileri de onun sağlığında yaptığı gibi, Vakıf gelirlerimizin tümünü bu kurumun daha iyiye gitmesine seferber etmiş bulunmaktayız. Takdir edilecektir ki, bu ise ancak Üniversite Rektörlüğü ile sıkı işbirliği içinde olmamızı gerekmektedir” şeklinde konuştu.