Gerede Belediye Başkanı Ömer Baygın, gazetemize yatırımlarını ve projelerini anlatmaya devam ediyor.

 Baygın'ın, devletin yatırımları ile ilgili hareketli bir düşünme tarzı var. Baygın devletin durağan bir yapıda olmaması gerektiğini savunuyor. Devletin, çeşitli kurumların aracılığı ile yaptığı yatırımları sürekli yenilemesi gerektiğini savunuyor. Baygın'la röportajımıza devam ediyoruz.

Geredelilerin en büyük şikâyetlerinden bir tanesi Gerede giriş çıkışında oluşan köstebek çukurlarının bir türlü kapatılmaması. Bu sorunla ilgili ne tür bir çözüm uygulanacak? Yaşanılan sorunla ilgili Karayolları Bölge Müdürlüğü ile görüşme yaptınız mı?

Maalesef söylediğiniz yerdeki sorun bir türlü çözülemedi. Ben Karayolları Bölge Müdürümüzle yaptığım görüşmede asfalt ihalesinin yapıldığını müteahhit firmanın ve projenin hazır olduğunu ve 2010 yılı içersinde Gerede, Yeniçağa, Çaydurt arasındaki yolun asfaltlanacağını ve bu sorunun biteceğini bize ifade etti. Bu sorun bizi de çok rahatsız ediyor. İhalesi yapıldı. Bu çok önemli bir gelişme inşallah 2010 yılı içerisinde bu sorun çözülmüş olacak.

Gerede'de kayak sporu ve kış turizmi ile ilgili ne tip çalışmalar yapıyorsunuz?

Arkut Dağı, Gerede kayak turizmi için, Gerede için, Bolu için ülke için önemli. Çünkü işin küçüğü olmaz. Küçük bir kayak merkezimiz var. Kayak merkezimizde iki tane pist var. Bir tanesi 900 metre uzunluğunda slalom pisti. Bir de 5 bin metrelik mukavemet pistimiz var. Slalom pistimizde düzenlemeler yaparak uzattık ,yaklaşık 900 metreye ulaştı. Pistin sonunda teleski var. Esentepe Turistik Tesisler Kurma ve İşletme Birliğimiz var Özel İdare ve Belediye ortaklığında kurulan. O bölgede bir kafeteryamız var. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğümüz için yer düzenlemeleri yaptık. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından oraya bir kayak evi yapılacak. Projesi ve ödeneği hazır. Bu yıl inşallah bu projeye başlanacak. 5 bin metrelik mukavemet pistimiz uluslararası standartlarda bir pist. Uluslararası Kayak Federasyonu tarafından onaylanmış ve tescil edilmiş bir pisttir. Bu çok önemli. Tescilli belgeli bir pist ve uluslararası yarışmalar yapılabilir ifadelerinin yer aldığı bir pist. Yalnız zannediyorum ki küresel ısınmadan kaynaklanıyor. Biz 6 yıldır her yıl Mart ayında uluslararası yarışmalar yapıyorduk. Bu sene yapamadık. Bu yarışmaya Avrupa'daki ülkeler katıldığı gibi Finlandiya, İsveç gibi kuzey ülkeleri de katılıyordu. Ancak bu sene maalesef Geredemiz'de o mevsimde kar kalmadı. Maalesef bu sene müsabakalar yapılamadı. Kış turizmine çok önem veriyoruz. Benim bir arzum daha var. Benim tek başıma yapamayacağım bir proje belki ama şuan var olan pistlerimizin sayısını çoğaltmak istiyoruz. Özellikle slalom pistlerinin olabilmesi için Arkut Dağı'nda master çalışması yapılması lazım. Bu çok büyük bir proje. Hangi noktalarda ne tür pistler çıkabilir? Hangi noktada konaklama alanları yaratılabilir? Farklı ne tür spor aktiviteleri yapılabilir? Bütün bu soruların cevaplarını ve projelerini yapacağız. Benim tek başıma gücüm yetmeyebilir ama Esentepe Birlik olarak bu çalışmayı yapabilir miyiz? Bu durumun araştırmasını yapıyoruz. Bu çalışmaya benzer bir çalışma Kayseri Erciyes Dağı için yapılmış. Hatta Kayseri Belediyesi'nin Genel Sekreterini arayarak detaylı bilgilerde aldım. Yaptıkları çalışmayı Avusturyalı bir şirkete yaptırmışlar. Bu tür çalışmalarda Avusturya firmaları dünyanın en iyileri. Böyle bir çalışmayı arzu ediyorum. Ama bu çalışmayı vaatlerimin arasına koymadım.

Gerede' de okuyan üniversite öğrencileri ve Gerede halkı için sosyal ve kültürel faaliyetlerin sürdürülebileceği alanlar çok kısıtlı. Hatta neredeyse yok gibi. Bu sorunun çözümü için bir çalışma planlıyor musunuz?

Bizim bu noktada bir takım çalışmalarımız gayretlerimiz var. Meyvelerini de alıyoruz. Eski belediye binamız var. Bu binayı herkes yıkılsın derken biz yıkmamakta ısrar ettik ve restorasyonunu yaptık. Şu anda kültür sanat merkezi olarak kullanıyoruz orayı. Çok güzel bir binamız. Orada çok güzel kültürel ve sosyal aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Özellikle de kurslar düzenliyoruz. Gençlerimizin, yaşlılarımızın, kadınlarımızın ilgi duyabileceği her türlü kurs açıyoruz. Mesela hat kursu, ebru kursu, tezhip kursu, İngilizce kursu, okuma yazma kursu, sınava girecek öğrencilerimizi için ÖSS ve KPSS kursları, kuru kalem ve yağlı boya kursu ve buna benzer bir sürü kurs düzenliyoruz. Yani kültürel anlamda çok güzel sergiler ve aktiviteler düzenliyoruz. Üniversite öğrencilerimizle müşterek yürüttüğümüz tiyatro kulübümüz var. Geçen hafta onların oynadıkları bir oyunu izledik. Yine profesyonel tiyatro ekiplerini ilçemize getirerek halkımızla buluşturuyoruz. Tabi arada konferanslarımız ve seminerlerimiz oluyor. Aile içi şiddet seminerleri oluyor. Kişisel gelişim seminerleri düzenliyoruz. Sağlıkla ilgili bilgilendirme ve tarama çalışmaları sürüyor. Ama bütün bunlarla beraber örneğin modern bir tiyatro salonumuz yok. Bir salonumuz var ama günümüz şartlarına uygun değil. Vatandaşımızın bizden arzu ettiği birkaç tane nokta var. İnşallah bir tane tiyatro ve konferans salonu yapacağız. Ben bunun yapılmasını çok arzu ediyorum. Halkımızda bizden hamam istiyor, yüzme havuzu istiyor, sinema istiyor. Biz bu ihtiyaçların karşılanması için gerekli projeyi İl Özel İdareyle birlikte gerçekleştireceğiz. İl Genel Meclisi üyelerimizin de çok ciddi katkılar sağladıkları projeyi gerçekleştireceğiz. Bütün bu taleplere uygun bir proje hazırlıyoruz. Bu konuda yapılan çalışmalarda avam projeler bitti. Çok büyük bir projeyi gerçekleştireceğiz. İstanbul'da, Ankara'da yapılan tesislerde bile bu taleplerin karşılandığı tesisler çok az. İnşallah bu projeyi hayat geçireceğiz.

Peki, bu kadar büyük bir projenin parasal kaynağını nasıl temin edeceksiniz?

İl Özel İdaremizin Geredemiz'de bazı yatırımları var yıllar önce yaptığı. Bu atıl yatırımlarımlarla ilgili olarak İl Özel İdaremiz, İl Genel Meclisimiz hareketlilik istiyor. İl Özel İdaremiz yapılan bu yatırımları 'Satalım yenilerini yapalım' diyor. Bence çok doğru bir düşünce. Devlet kurumları ellerindeki mülkleri ebediyen bende dursun diye düşünmemeli. Hareketlilik kazandırmalı. Yapmalı satmalı ve yenisini yapmalı. Çünkü yapılan eser yapıldığı zaman altına tekerlek koyup başka memlekete gitmiyor, yine Gerede'de duruyor. Burada örneğin Kervan Otel var, Özel İdare'nin malı. Örneğin o otelden Özel İdare belli bir kira alıyor ama üç yılda, beş yılda bir tadilat yapıyor ve o paranın tamamını tadilata harcıyor. Özel İdare bu yatırımını satsın, aldığı parayla da başka bir sosyal ihtiyaca yönelik bir şeyler yapılsın.

İl Özel İdare tarafından Kızılay Parkı'na yapımı düşünülen otel projesi için İl Özel İdare kendi gayrimenkullerini satmayı planlıyor. Yapılan bu açıklamalarla birlikte çeşitli tartışmalara ortaya çıktı. İl Özel İdare'nin bütün ilçelerdeki gayrimenkullerinin tamamı bu proje için kullanılmak istiyor. Sizin ifade ettiğiniz talep yani İl Özel İdarenin Gerede'de bulunan yatırımlarının yine Gerede'de başka türlü bir yatırıma dönüşmesi iki kurum arasında tartışma yaratmaz mı?

Aslında bu sorunun muhatabı ben değilim. Kızılay Parkı tartışmalarını yakından izledim. Benim böyle bir konuya müdahil olmam doğru olmaz. Ben bu konuda taraf değilim. Ama hissettiğim kadarıyla bu konuda sivil toplum kuruluşlarının söyledikleri olacak gibi geliyor bana. Yani orası kentin meydanı olarak, park olarak kalacak gibi. Bu şekilde bir sonuç ortaya çıkarsa Gerede'deki yatırımların satılarak bahsettiğimiz türden bir yatırıma dönüşmesi de çok tabi gibi geliyor bana.

Doğru gibi geliyor. Maksat bir tane proje yapıp ebediyen benim tasarrufumda kalsın düşüncesi değil. Zaman zaman bizi de tenkit ediyorlar yaptı sattı diye. Ben de diyorum ki 'Ne kadar çok yapsam, ne kadar çok satsam yenisini yapsam' diyorum. Biz bu duruma kaynak oluşturma diyoruz. Her şeyi devletten beklemek yerine kaynak oluşturuyoruz. Kentsel dönüşüm planı çerçevesinde bize bazı dükkanlar, daireler kalacak. Onları hemen satacağız, o kaynakla başka türlü bir hizmet yapacağız.