Aşı uygulamaları,insan sağlığının iyileştirilmesi açısından insanlık tarihinin en önemli kazanımlarından biri olmuştur.1974 yılında Dünya Sağlık Örgütünün uygulamaya koyduğu Genişletilmiş            Bağışıklama Programı ile birlikte çocuklardaki ölüm ve sakat kalma önemli ölçüde azalmıştır.Mevcut ve yeni geliştirilen aşıların daha iyi kullanımı ile çocuk ölümlerinin daha da azaltılması mümkündür. Türkiye 1981 yılında Genişletilmiş Bağışıklama Programını uygulamaya başlamıştır. Ulusal aşı programının temel amacı hepatit B, tüberküloz, difteri, boğmaca,tetanoz, çocuk felci, kızamık, kızamıkcık, kabakulak, hemofilus influenzaya bağlı hastalıklar ile pnömokok hastalıklarını kontrol altına almak,bu hastalıkların olgu ve ölüm hızlarını azaltmak,hatta bazılarının ülkemizde hiç görülmemesini sağlamaktır.

Ülkemizde bugün için var olan Genişletilmiş Bağışıklama Programının hedefleri:

• Her bir antijen için etkinliği korunmuş aşı ile ülke genelinde %95 aşılama oranına ulaşmak ve bunun devamlılığını sağlamak
• 12-23 aylık bebeklerin %90 nına ilk 12 ay içinde yapılması gereken aşıların tümünün yapılmış olmasını sağlamak
• Okul çağı çocuklarının pekiştirme dozlarının tamamlanması
• Tespit edilen tüm gebelere uygun tetanoz aşısı dozlarını uygulamak
• Ülkenin çocuk felcinden arındırılmışlık durumunu sürdürmek
• Yerli kızamık virüsünü ortadan kaldırmak
• Kızamıkçık ve doğumsal kızamıkçık sendromunu kontrol altında tutmak
• Difteri, tetanoz, hepatit B, tüberküloz, kabakulak, pnömokok, hemofilus inflüenza B hastalıklarını kontrol altına almak.
• Aşı güvenliğini sağlamaktır…

Bu bilgiler ışığı altında  2009 yılından beri ülkemizde uygulanan aşı programı şöyledir :

1-hepatit B aşısı doğumda,1 ve 6 ayda

2-BCG verem aşısı 2.ayda

3-DBT difteri boğmaca tetanoz 2,4,6,18

4-IPV  çocuk felci 2,4,6,18

5-HİB hemofilus tip B 2,4,6,18

6-KPA pnömokok aşısı 2,4,6,12

7-KKK kızamık kızamıkçık kabakulak 12

Çocuklarına aşı yaptıran ebeveynlerin en çok çekindiği konu aşı yapıldıktan sonra oluşabilen aşı reaksiyonlarıdır. Aşılar oldukça güvenilir maddelerdir. Günümüzdeki aşı üretimindeki gelişmeler , aşıların saflığının artması  aşı sonrası görülebilecek istenmeyen reaksiyonların azalmasına neden olmuştur. Aşı reaksiyonları lokal ve sistemik olarak incelenebilir. En sık görülen yerel reaksiyonlar,uygulama yerinde hemen ortaya çıkan ve genellikle birkaç dakika, bazen birkaç gün süren ağrı ve duyarlılık,kızarıklık ve şişlik şeklindedir.Bunlar kendi kendine geçen reaksiyonlardır. Sistemik reaksiyonlar daha az görülür.Ateş en sık rastlanılanıdır. Difteri, tetanoz, boğmaca aşısı yapılanlarda ilk 12-24 saat içinde 38 derece ateş ortaya çıkabilir.Ateşe 48-72 saat süren iştahsızlık, huzursuzluk, kusma gibi bulgularda eşlik edebilir. Nadir alerjik reaksiyonlar,nörolojik, hematolojik  komplikasyonlar görülebilir . Çocuk sağlığının iyileştirilmesi, aşıyla önlenebilir hastalıkların kontrolü veya ortadan kaldırılması ebeveynlerin ve sağlık personelinin bilinçli bir şekilde eğitilmesi ve üzerlerine düşen görevleri yerine  getirmesiyle mümkün olacaktır.

Sağlıklı ve mutlu bir hayat dileklerimle.