Darısı 2010'da yeni otobüs firmalarının başına… Ama bu kez birleşme olmadığı kesin. Belki Anlaşma olur ; Temennimiz…
Bolu Seyahat ,Öz Bolu Seyahat'la Öz Bolu Seyahat Adı Altında Birleşti.
Yaklaşık iki aydan beri devam eden yolcu taşıma rekabeti. İki firmanın anlaşmasıyla sona erdi. Amaçlarının daha iyi hizmet vermek olduğunu belirten firma yetkilileri, bundan sonra her gün karşılıklı olarak her gün (Bolu-İstanbul) altı sefer yapacaklarını ve belediyenin vermiş olduğu 2300 TL taşıma ücretlerini altında bir fiyatla (1600 Liraya ) yolcu taşıyacaklarını, şimdilik 15 otobüsle Bolu'ya en iyi şekilde hizmet vereceklerini belirttiler.04.11.1986
***
KARABÖRKLÜ SHP'DEN İSTİFA ETTİ.
Ne olacak bu sosyal demokratların hali?
SHP'den aday adayı seçimlere katılan eski CHP Milletvekili Haluk Karabörklü ön seçimleri protesto ederek adaylıktan ve partiden istifa etti. Kendi imzasıyla göndermiş olduğu istifa mektubunu aynen yayınlıyoruz.
“1 Kasım 1987 günü yapılan ön seçimde Sosyal Demokrat Halkçı Parti Bolu İl yönetim Kurulu ile bazı ilçe yönetim kurulları açıkça yerli yabancı ayrımı ve bölgecilik yapmıştır. Ön seçime katılan partili üyelerin vicdanları ve özgür iradeleri üzerine adeta ipotek konmuştur. Parti tüzüğüne aykırı ve çağdışı ilkel politikalar karşısında partide kalmam ve politika yapmam artık mümkün değildir.
Adaylıktan çekildiğimi ve partiden istifa ettiğimi üzülerek sizlere duyuruyorum.Tüm arkadaşların bundan sonra ki siyasal mücadelelerinde başarılı olmalarını diliyor , saygılarımı sunuyorum.03.11.1987
***
İTHAL İNEK
Türkiye' de kırmızı et sektörü bitti , ithal inekler bitmedi…
Tarım Orman Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan, Para ve Kredi Kurumu'nca desteklenen “Hayvancılığı Geliştirme” projesi uyarınca Batı Almanya'dan ithal edilen süt ineklerlerinden ilk parti Bolu'ya geldi.
Tarım İl Müdürlüğü'ne müracaat ederek istekte bulunan 6 bin yetiştirici arasından 300'üne süt inekleri kura ile dağıtıldı. Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri 20 bin süt ineği ihtiyacı olduğunu belirtirken İl Müdürü Ümit Akın “1800 Mark'a gelen süt inekleri için besicilere devlet 150 bin lira da destekte bulunuyor. Günde 25-30 Litre süt vermekte olan ineklerin borcunu besicilerimiz 2 yıl ödemesiz ve 8 yıl vadeli %22 faizle ödeyecek . Amacımız süt sığırcılığını geliştirmektir. Bunun için ilimize yaklaşık 20 bin süt ineği getirilecek ve isteyen besicilere dağıtılacak” dedi.04.11.1986
***
BAYSAL AİLESİNE ONUR BERATI
Bolu Belediye Meclisi'nin Ekim ayı ikinci toplantısında meclis üyesi Türkay Veciz kentimize büyük hizmetleri dokunan hemşerimiz Baysal Ailesine “Yüksek Hemşerilik Onur Beratı” verilmesini istedi. Türkay Veciz 'in sözlü önerisinden sonra Belediye Başkanı Muzaffer Işın önergeyi önemli bulduğunu belirterek Ahmet İzzet Baysal kardeşlerin Bolu'muza yaptığı ve yapacağı hizmetleri dile getirdi. Daha sonra önerge oy birliği ile kabul edildi.04.11.1986
***
İŞLETMELERDE MESLEK EĞİTİMİ
İş hayatının ihtiyacı olan nitelikli insan gücünü yetiştirebilmek için öğrencilerin beceri eğitimini iş yerlerinde yapmalarının zaruri hale gelmesi üzerine; melek eğitiminin yaygınlaştırılmasını, iş hayatının meslek eğitim i ve okullarla bütünleşmesini sağlayacak olan 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu ve buna dayalı olarak hazırlanan yönetmelik maddeleri Çıraklık Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nde yapılan toplantıda Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi Müdür Yardımcısı Mustafa Namdar ve Çıraklık Eğitim Merkezi Müdürü İsmail Kocaçalıkoğlu tarafından sanayideki iş yeri sahiplerine detaylı olarak anlatıldı. 04.11.1986
***
FİSKOS
Bu hikaye çok ilginizi çekecek , biz okuduk tanıyamadık adı geçeni belki siz tanıyabilirsiniz…
Günlük iş programının notlarını alıyordu. Ödenecek çeklerin karşılığını bulmaya çalışıyordu. Ağır vücudunu , şöyle bir koltuğu ile salladı. Belki de zor gelmişti çekleri ödemek . Çok da konuşurdu hem de bağıra bağıra , ama iş hayatında ciddi ve ağırdı. Sessiz büronun sakinliğini çalan telefon bozdu. Aslında telefonun çalan sesine de biraz sinirlendi. Açtı, bir bayan sesi ile irkildi. “neresi efendim, kiminle görüşüyorum”.-(kimi aradınız ,nereyi aradınız ?) “Efendim ben özür diliyorum”. İstanbul'dan Bolu'ya misafir geldim. Kaldığım evde şu anda yalnızım. Canım sıkıldı, öylesine bir telefon açtım.Karşıma siz çıktınız. Mahsuru yoksa sizinle tanışmak istiyorum”- Ciddi iş adamı önce şaşırdı sonra kendini toparladı. Telefondaki sesi tanımak için konuşmaya başladı. Konuştukça sesi tanımadığına inandı. Daha sonra işletme söz konusu olabilir mi diye düşündü. Hayır dedi çünkü hanımın ses tonu, konuşma üslubu ,rahatlığı güven vermişti. Konuşma uzun uzun devam etti. Ne iş yaptıkları anlatıldı. Bolu'dan , İstanbul'dan konuştular. Daha sonra fizyonominin takdimi geldi. Telefondaki hanım güzelliğinden bahsetti , duygusal olduğunu belirtti. Evli bir erkekle arkadaşlık edebileceğini ifade etti. Telefonlar geldi gitti. Aradan günler geçti. İş adamımız, telefonlar telefonları kovalar , günler geçer. Hanım kızımızın İstanbul'a dönmesi gerekir. Telefonla son kez görüşülür. İstanbul'a müştereken gitmeye karar verilir. İlk kez buluşulacaktır. İş adamımız iki dirhem bir çekirdek misali bayramlıklarını giyer .Buluşma yeri Becikoğlu benzin istasyonunun önüdür. Buluşma saati gelir.
Buluşma saati geçmektedir. Bekler bekler dakikalar hiç ilerlemez .Çakmak kullanmadan sigara üzerine sigara içer. Beklemenin verdiği stres ile üşüdüğünü hisseder. Arabanın kaloriferini yakar Teypteki çalan müziğin bile farkında değildir. Geçmeyen saniyelerin ardına sığınarak sağa sola tedirgin tedirgin bakar. Sanki her geçen ona bakıyormuş gibi gelir. Bir ara pişman olur çekip gitmek gelir içinden. Görünmekten korktuğu için “keşke Düzce'de buluşsaydık daha iyi olurdu” diye mırıldanır içinden. Heyecan içindeki kör bakışlar arasında yaklaşan damalı taksi içinde bir anda gözlüklü başında eşarbı bulunan hatun kişiyi görür. Acaba o mu ki gören olmasın psikolojisi içinde , torpido gözünden bant aramaya çalışırken arabanın arka kapısı açılır , gözlüklü hanım arka koltuğa oturur parolayı söyler “İSTANBUL'A ÇEK.” İş adamımız sesi duyunca duraklar hafifçe geriye döner . Arka koltuktaki hanım gözlüğünü çıkarır. İş adamımız bir anda donar kalır , rengi sararır.Adeta dünyası kararmıştır. Zira karşısında hanımını görür. Donmuş sesi ile “sen nasıl olabilirsin” diye seslenir . Hanımı ise “ seninle arkadaşım konuştu. Yazıklar olsun” dediği fiskos edildi. Ne var ki evdeki facianın durumu fiskos edilmedi.