Aslında dozer kullanılmasına da gerek yoktu, üf deseler yıkılacak vaziyette idi.
6 Kasım 2009 tarihinde Akçakoca'ya gitmiş, Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak ile görüşmüş, ardından Çınar Otel mezbelesini fotoğraflamış, içinde ürkerek dolaştığımız harap binanın içler acısı halini kamuoyunun bilgisine sunmuştuk.
Akçakoca Belediye Başkanının görüşlerini almış, harap binanın yıkılmasından başka çare kalmadığının tespitini beraber yapmıştık.
Sayın Başkan Çınar Otel meselesini çözeceğini seçim taahhüdü olarak halka vaat ettiğini, Bolu İl Özel İdaresi ile anlaşma zemini aradığını, fakat ilgililerin uzlaşmaz tavır sergilediğini artık konuyu hal etmek için yasal yolların dışında kendilerine bir yol bırakmadıklarını ifade etmişti.
Dönüşte 13 Kasım 2009 tarihinde yazımdan bir paragraf aktarıyorum.
“Geçen hafta, Akçakoca'dan yapmış olduğumuz Akçakoca Çınar Otel harabesinin haberini okumuşsunuzdur.
Bolu İl Özel İdaresi, Bol Öztur A.Ş. bu mülkü (!) 25 Kasım'da ihaleye çıkarmış!
Komik.
Hiç harabenin durumunu görmemişler mi?
Hiç Akçakoca Belediyesi ile görüşmemişler mi?
Bina, binalıktan çıkmış.
Püf desen yıkılacak.
Biz binanın içini fotoğraflarken tedirgin olduk”.
13 Kasım 2009 Bolu Gündem Gazetesi…
Bolu Gündem görevini fazlası ile yerine getirmiş, Bol Öztur A.Ş.'nin 25 Kasım 2009 tarihli yeniden tesisi kiralama ihalesinin “fos” çıkacağını, Bolu Özel İdare'nin başkaca bir formül arama gibi görevinin olduğunu, Akçakoca Belediyesi'nin Çınar Otel arsası ile ilgili “becayiş” önerisi olduğunu, bunun değerlendirilmesi gerektiğini dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışmıştık.
Yaz aylarında Bolu'dan pek çoğumuzun Akçakoca'ya tatil maksadı ile gittiğimizi, bu ayıbın Bolulu hemşerilerimizi de üzdüğünü eklemiştik.
Sonrası, sonrası malumun ilanı…
Peki, uğranılan zarar, kayıtsızlık, meseleyi geçiştirmeye çalışma, tel örgü, Bekçi Mürtaza muhabbetleri…
Netice, benim bu örnekten ve daha bolca verebileceğimiz örneklerden hareketle vardığım kanaat şu; iyi yönetilmiyoruz.
Çok şeyden şikâyet ediyor, çok tartışıyoruz ama ortada ele avuca gelen bir şey yok.
Yönetenler belki iktidar ama muktedir değiller.
Kamu malları üzerinde tasarruf olanağı alanlar için söyleyebiliyorum rahatlıkla.
Çok minik bir örnek, acaba bu karar vericilerden birinin Akçakoca'da 50 metrekarelik bir arsası, binası; binadan vazgeçtim barakası olsa idi ve bu mülkün başına Çınar Otel'in başına gelenler gelse idi, acaba “sayın karar verici” ne yapardı?
Cevabınızı biliyorum!
Dağları devirirdi inanın.
27.11.2010