Orduspor karşısında alınan yenilgi sonrası Boluspor'da yaşanan sıkıntılı dönemde genel kaptanlık görevinden istifa eden Nedret Yıldız, dün yayınladığı yazı ile kulüp içinde yaşanan bazı olayları gündeme taşıdı. Bunun üzerine bizde iddiaların açığa kavuşması ve kamuoyunu bilgilendirmek adına Nedret Yıldız'ın görüşlerine başvurduk. İşte Yıldız'ın görüşleri:
Nedret Bey, istifanızın ardından bir süre sessiz kaldınız. Ancak bugün tavrınızı değiştirdiğiniz anlaşılıyor. Bunun sebebi nedir?
Ben Akhisar maçından sonra hocanın üzerine daha çok baskı olacağını hissettim. Bu kulüp hocaya bir para ödemiştir. Bu hatırı sayılırda bir rakamdır. Hocada savaş vereceğinin, Boluspor Kulübünü gerekli yere taşıyacağının sözünü vermiştir. Ben hocanın her şeyde suçlu olduğunu düşünmediğimden ve istifanın eşiğine geldiğini hissettiğimden dolayı, kulüpte bazı şeylerin öne çıkması için böyle bir tavır sergilemek zorunda kaldım.
Hoca her şeyin suçlusu değildir diyorum. Ancak bazı konularda suçu vardır. Son olarak yaptığı açıklamada, “Ben bütün basın mensuplarını söylemedim. Kastettiğim insanlar belli. Onlarda bu konuda açıklama yaptılar. Üzerine alınanlar alındı” diyerek bizi hedef gösterdi. Bunun üzerine ben köşe yazarı olmaya karar verdim. Bu şekilde de bir açıklama yaptım.
Siz istifanızın ardından Levent Eriş için olumsuz bir söz söylememiştiniz, şimdi farklı bir düşünceniz var mı?
Levent Eriş uygun bir ortamda çalışamamıştır. Çünkü kulüpte huzur yoktur. Bir hocanın girmemesi gereken konulara girmek durumunda bırakılmıştır. İdari konulardan söz ediyorum. Bir başkan bazı şeyleri engelleyemiyorsa hocada bunlara mecbur kalır.
Hocamızın değişik bir çalışma tarzı var. Bunu bütün Türkiye biliyor. Hocamız çalışma ortamını kendisine sunulandan öteye taşımak istiyor. “Ben şunları da isterim, şöyle bir idare isterim” diyerek, öteye de götürüyor. Bunda bir art niyet aramamak lazım. Çalışma anlamında başka bir ortam istiyor. Biz bunu yapmak zorunda değildik aslında. Biz, “Hocam bizim çalışma tarzımız budur, siz buna uyacaksınız” diyebilirdik. Ama maalesef yapamadık. Bunu ben yaptım, ama benim arkamda durması gereken başkan bunu yapmama izin vermedi.
BOLUSPOR ACİLEN OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULA GİTMELİ
Sizce bugün ne yapılmalı?
Semercioğlu'nun bu yönetim tarzı Boluspor'u hiçbir yere götürmez. Boluspor kaostan kurtulamaz. Mevcut yönetimin içinden bir başkan adayı çıkarsa, yönetim bu ağırlığı kaldırır. Yok, bu da olmuyorsa Boluspor acilen olağanüstü genel kurula gitmelidir. Boluspor bu sezonu kötü geçirirse inanılmaz zarar görecek. Emin Semercioğlu elini taşın altına koymadı. Ben elini taşın altına koymadan bir kez daha düşünmesini ve bu şekilde bu işin gitmeyeceğini söylüyorum.
Bu koşullarda rahatlıkla, hiç tereddüt etmeden bir başkan adayının olabileceğini düşünüyorum. Yönetim kurulunda da böyle arkadaşlarım var. Cesaretli olurlarsa bu kulübü uçururlar diye düşünüyorum.
“NE SAKİNİ LAN. YALAKALAR, SAHTEKARLAR”
Orduspor maçında Levent Hoca ile aranızda nasıl bir diyalog yaşandı?
Orduspor maçında biz 2-1 mağlup duruma düştük. Hocamız kapalı tribünle polemiğe girmeye ve oyunculara negatif enerji vermeye başladı. Bir genel kaptan, bir yönetim kurulu üyesi olarak kendisine şunu söyledim, “Hocam daha 20 dakika var. Orduspor rakibimiz. Beraberliği yakalarsak, büyük avantaj sağlarız. Lütfen oyuna konsantre olun. Lütfen sakin oldun.” Aynen söylüyorum hoca bana, “Ne sakini lan. Yalakalar, sahtekarlar” lafını kullandı. Ben kendisine yine çok saygılı bir yönetici profili gösterdim. İçime çektim, sineye çektim. Hocayı maçtan sonra kulübeden aldım, körüğe kadar götürdüm. Erhan Beykoz benim için, “Hocanın arkasını sıvazlıyor” dedi. Ben hocanın arkasını sıvazlamadım. Sırtına dokunarak,” Hocam konuşuruz, kafanıza takmayın. Körüğe yürüyün, bir olay çıkmasın” dedim.
“NEDRET BEY, İSTERSENİZ BUNDAN BÖYLE KULÜBEDE YER ALMAYIN”
Bu konu yönetim kurulunda gündeme gelmedi mi?
Bu olaydan sonra ben hemen stattan ayrılıp, kulübe gittim. Oradaki üç beş arkadaş başkanın önderliğinde toplanmış. Hemenbaşkanıma durumu anlattım. Nedret Yıldız olarak değil, Boluspor Genel Kaptanı olarak bana böyle davrandığını, böyle bir tavır yaptığını ilettim. Sayın Başkan da bana şunu söyledi, “Nedret Bey isterseniz bundan böyle kulübede yer almayın.” Ben o anda istifayı cebime koydum. Sonraki süreçte hocayı yönetim kurulu toplantısına çağırdık. Ben Levent Eriş'e, “Hocam siz ne oldu da bana bu şekilde hakaret ettiniz?” Hoca da bana, “Ben size hakaret etmedim, seyirciyle polemiğe girdim. Siz kendi üzerinize alınmışsınız. Kesinlikle ben size böyle bir şey söylemem. Ben size son derece saygı duyuyorum” dedi.
BU BOLUSPOR TARİHİNDE KARA BİR LEKEDİR
Başkan da bu sözlerin ardından “Bak hoca böyle bir şey yapmamış” dedi. Ama bugün yapmış olduğu açıklamada bizlerden ya da yönetim kurulundan saklanan bir şeyler olduğu ortaya çıkıyor. Hoca benim suratıma şişe atmış ve hakaret etmiş. Bu Boluspor tarihinde kara bir lekedir. Şimdi soruyorum bu hoca önümüzdeki maçlarda seyircinin karşısına nasıl çıkacak? Ben hocayı bu kadar tutarken, başkanın yapmış olduğu bu talihsiz açıklama, şu anda hocanın Bolu'daki görevine son verici bir açıklama. Yani böyle bir hocanın, Boluspor genel kaptanına şişe atan, hakaret eden bir hocanın Boluspor'un başında son üç maçta görevi neydi? Niye görev aldı?
BOLUSPOR'DA BAŞKANLIK YAPANLAR KULÜBÜN TAPUSUNU ALMIYORLAR
Son olarak Boluspor Camiasına iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Boluspor'da başkanlık yapanlar kulübün tapusunu almıyorlar. Oradaki giderleri kendileri karşılamıyorlar. Boluspor Bolu'nun malıdır. Boluspor Bolu'nun kaynaklarını kullanıyor. Çok ciddi bir kaynak kullanıyor. Boluspor'un 1 senede kullandığı kaynağı amatör şubelere aktarsanız, birçok amatör şube ayaklanır. Bu kaynağı kullanan Boluspor Levent hocaya bir peşinat ödemiştir. Bu hocadan bunun bedelini tahsil etmeden ayrılması bir ihanet olur. Hiç önemli değil, Boluspor genel kaptanına bir sinir anında şişe fırlatmış, bir iki laf söylemiş. Ben giderken yakıp, yıkarak da giderdim. Ama Boluspor bir zarar görmesin.