Muhtarlığınız döneminde mahallenizde yaşanan değişikliklerden bahseder misiniz?

Çocukluğumuzun ve gençliğimizin geçtiği bu mahallenin çamurunu, tozunu, toprağını çok çiğnedik. Yeraltından tulumbalarla çektiğimiz suları içerek büyüdük. Evlerimizde sularımız yoktu.

Mahallemizde kırsal kesimden gelen vatandaşlar çoğunlukta. Seben, Göynük, Mudurnu, Gerede, Düzce hep buralardan gelen ve dar gelirli insanlar çoğunlukta.

Ben burada yaşayan insanlardan mühür parası almam. Devlet '3 lira alınabilir' diye şerh düşmüş, ama ben vatandaşın yüzde 99'undan bu parayı da almam. Çünkü vatandaşlara söz vermiştim. 
Kendisi bırakmadığı müddetçe hiçbir para talep etmiyorum hizmet karşılığında.

Yedinci yılına girdiğim muhtarlığımın ilk yıllarında mahallenin ortasından sulama kanalları geçiyordu, şimdi ise çevre yollarının geçtiği bir mahalle haline geldi.

Sadece 2010 yılında 11 çıkmaz sokak ana yola bağlandı. Çalışmalarımızda vatandaşın evine zarar vermişsek ev, garajınaysa garaj, odunluğunaysa odunluk yaptık ve gönüllerini kazanmaya çalıştık. Belediye başkanımızın ilk göreve geldiği yıllarda 'Sümer Mahallesi'ni köy durumundan kurtaracağım' diye bir sözü vardı ve nihayetinde mahallemiz köy durumundan kurtuldu.

6 yıl süre içinde çevre yolları gibi öyle sokakları ulaşıma açtık ki inanılmayacak düzeyde. İnsanlarının artık çamur içinde yürümediği bir mahalleye sahibiz. İki araç yan yana geçemiyor iken, bugün mahalle arasında araçlar rahatlıkla hareket edebiliyor.

Mahalledeki çalışmalarda vatandaşın malına zarar verilmişse, kaybını temin ettiğinizi söylüyorsunuz? Peki, bunun hakkında bilgi verir misiniz?

Örnek verecek olursak, Köprüler Sokak'ta yol genişletme çalışması yapıldı. Bir vatandaşımızın da hemen yol kenarında barakası vardı. Yol genişletme çalışmasından dolayı o vatandaşımızın mağdur olmaması için vatandaşımıza hemen barakasının arka tarafına ev yaptırıyoruz.

Bu inşaatın giderlerini de Fakir Evi Projesi kapsamında belediyemiz karşılıyor. Çünkü bahsi geçen vatandaşımızın ev yaptırabilmek için maddi durumu da yeterli değil.

Biz bu ailenin mağdur olmaması ve evinin yeniden yapılabilmesi için belediyeyle işbirliği yaptık. Amaç burada vatandaşı mağdur etmemek. İnşaat bitince aile buraya yerleşecek ve baraka yıkıldıktan sonra yolumuz daha kullanışlı hale gelecek.

Genellikle vatandaşlar muhtarlarını hizmet yerinde bulamamaktan şikâyetçidirler.Siz mahalle sakinleriyle böyle sorunlar yaşıyor musunuz?

Mahalledeki bir vatandaşım gecenin ikisinde ya da üçünde bana telefon ettiği takdirde derhal yanına giderim. Cenazelerinde, düğünlerinde ya da herhangi bir özel günlerinde her zaman yanlarında olmaya özen gösteririm. Benim için mesai ya da zaman mefhumu yoktur. Ve bugüne kadar da hiç böyle bir sorun yaşamadım mahallelilerimle. Mahallemizde yaşayan yoksul bir ailenin cenazesi varsa, belediyeyle görüşür bu ailenin tüm cenaze masraflarının karşılanmasına yardımcı olurum. Çünkü muhtarlık bir özveri işidir.

Sayın Kahruman, son eklemek istedikleriniz nelerdir?

Yetkililere bir çağrıda daha bulunmak itiyorum. Mahallemizde derhal bir düzen olması gerekiyor. Düz lise olmadığı için mahallemizin gençleri Canip Baysal Lisesi'ne gitmek zorunda kalıyorlar. Dönemin Bolu Milletvekili Mehmet Güner'i, Milli Eğitim Müdürü'nü mahallemize getirdik. Mahallemizde bulunan bir kamu arazisine çok programlı bir lise yapılmasını kendilerinden talep ettik. Ama talebimiz öylece kaldı. Eğer mahallemize bir düz lise yapılmış olsa en az bin öğrenci bu okula gider. Çünkü mahallemizden Akkaya'ya kadar bulunan hanelerdeki gençler hep bu liseye gelecekler. Bu arada Sandallar, Kasaplar, Doğancı köyleri var.

Diğer düz liselere bizim mahallemizdeki çocuklarımız alınmıyor. Bugün Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Bolu'ya bir lise kazandırıp kazandırmadığını bugüne kadar duymadım, ama eğer Baysal aileleri olmasaymış Bolu eğitimde sıfır kalacakmış. Ki bugün Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kendi binası bile yok. Milli Eğitim Müdürlüğü'nün şu an oturduğu bina Cumhuriyet İlköğretim Okulu'dur. Şu an gidin ba kın müdürlüğün elektrik ve su faturalarına bakın orası Cumhuriyet İlköğretim Okulu olarak geçer.

Seçim zamanları siyasi ler göz boyamak ama cıyla mahallemize gelir ler, vaatler verirler, ama hiçbirini de yerine getir mezler. Milletvekilinin sorumluluğu olmayabilir okul sıkıntısını çözmek, ama bu sorunu çözmek Milli Eğitim Müdürlüğü'nün görevidir. Milli Eğitim Müdürlüğü burada proje üretmezse, okul sıkıntım var diye Ankara'ya bir çalışma sunmazsa, Ankara'nın neden nasıl haberi olacak? Bence Milli Eğitim'de Bolu'da zafiyet var. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bolu merkezde hangi okulu yaptırdı? Bildiğim kadarıyla 60'ncı ve 100'üncü Yıl okullarının dışında var mı yaptırdığı başka okul? Çevremize baktığımızda, okulların hepsini Baysal ailelerinin yaptırdığını görüyoruz. Sorun Ankara'dan değil, bence Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden kaynaklanıyor. Çünkü Ankara'ya proje sunmuyor. Milli Eğitim Müdürlüğü muhtarlardan yardım istiyorsa, biz gerekli desteği veririz. Biz ölümüne kadar destek veririz. Gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı'nın önüne gider yatarım. Biz mahallemize okul yapılması için her türlü mücadeleye hazırız, ama İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden bir ses soluk çıkmıyor. Mahallemin gençleri düz liseler bugün Atatürk Lisesi'ne alınmıyor, sadece Canip Baysal Lisesi'ne alınıyorlar. Milli Eğitim'e soruyoruz bu uygulamanın nedenini, bize gerekçe olarak Bolu'yu bölge bölge ayırdıklarını ve Sümer Mahallesi öğrencilerinin Canip Baysal'a gidebilecekleri söyleniyor. Kenar mahallelerin çocuklarını tutturmuşlar Canip Baysal'a diye. Parası olan çocuğunu okuluna servisle gönderiyor, peki parası olmayan ne yapacak bu karda, bu ayazda? Yani şu var, parası olan okuyacak,olmayan okuyamayacak.