Adanaspor maçına gelince, taraftar tribünleri artık dolduruyor. Taraftar yılların özlemi ile tabanca gibi. Destekse destek, bütünlükse bütünlük. Tribünlerde coşku da var, Meksika dalgası da.

Ben en son Bank Asya'ya merhaba dediğimiz Tarsus İdman Yurdu maçında tribünlerin tamamen dolduğuna ve bir kısım taraftarın o tarihi günü stadyumun içinde yaşayamadığına tanık olmuştum. Zannediyorum birkaç hafta sonra Atatürk Stadyumu'nda boş yer bulmak mümkün olmayacak.

Elde edilen başarıyı asla küçük görmemek gerekiyor. “Efendim ligin zayıf ekiplerini yendik. Kartal'ın Giresunspor'un, Adanaspor'un gücümü vardı ki? Abartmamak gerekir. Henüz daha gerçek rakiplerimizle karşılaşmadık” şeklinde gelinen noktayı yorumlayan, sağlamcı çokça dostumuz var. Bu görüşe de saygı duymakla birlikte, şunu belirtmem gerekiyor. Bu ligde kolay maç, zayıf rakip var mı? Elde edilen her puan çok değerli değil mi? Rakibi puansız gönderdikten sonra, “zaten gücümü vardı?” demek bence doğru bir yaklaşım değil.

Aynı söylem ligin ilk yarısında Tavşanlı Linyitspor'u 5-0 yendiğimiz karşılaşmadan sonrada ortaya çıkmıştı. O gün bir grup arkadaşımız Boluspor'un iyi futbolunu takdir etmekten çok, Tavşanlı Linyitspor'un zayıf bir rakip olduğundan dem vurarak, bir yanlışlık yapmışlardı.

O zayıf zannedilen Tavşanlı'ya, Boluspor'dan sonra hiçbir ekip 90 dakikada 5 gol atmayı başaramadı. Ve o gün zayıf diye yorum yapılan mütevazı ama mücadeleci ekip, bugün ligi kasıp kavuran Boluspor'un sadece 1 puan gerisinde.

Evet, şimdi artık önümüze bakıyoruz. Boluspor bu ligde 14 kez daha sahne alacak. Bu takım içerde, dış sahada her rakibi ile baş edebilecek güce sahip. Ayakları yerden kesilmezse ki, hiç öyle bir zaafa düşeceğini zannetmiyorum, bu ekip engelleri birer birer aşacaktır.

İlk engel Tavşanlı nasıl aşılabilir? Levent Eriş, bu işe şimdiden kafa yormaya başlamıştır. Ne yapılması gerektiğini bizden iyi biliyordur. Ancak bir yinede önerimizi, uyarımızı yapalım. Rakibin kendi evinde henüz yenilgisi yok. Bank Asya'da iç sahada bileği bükülmeyen tek takım Tavşanlı Linyitspor. Şu ana kadar evinde ağırladığı 8 rakibine, kalesinde gol için sadece 3 kez izin vermiş.

Bu ekibi hafife almak gibi bir gaflet içinde olacağımızı sanmıyorum. Linyitspor'un ne oynadığı belli. Takımın ofansif yükü geçen sezon Hacettepe'de Ferhat Kiraz'la birlikte oynayan Mehmet Akyüz'ün omuzlarında. Mehmet Akyüz'ü durdurdunuz mu, Tavşanlı'nın hücum gücünün büyük oranda kırılacağı cümle alemin bildiği bir gerçek. Bunun dışında rakip bu ligin en mücadeleci ekibi. Koşuyor, pres yapıyor, ısırıyor. Çok şükür Boluspor'un bu tip bir rakiple de boğuşacak silahları ve böyle bir maça uygun kadro yapısı da var.

Şayet Pazar günü Kütahya'da rakip ekibin hocası Mustafa Akçay, haddini bilmeyerek oynar ve oyunun stratejisini Boluspor'u yenmek üzerine kurarsa, oyunu bizim yarı sahamıza yıkıp, kontrolsüz üzerimize yüklenirse, ben inanıyorum ki herkesin sempati ile baktığı Tavşanlı Linyitspor; sadece evindeki yenilmezliğini yitirmekle kalmaz, 8 maçta ancak yediği 3 golden daha fazlasını kalesinde görebilir.

Yok haddini bilerek oynarsa, Boluspor'un işini zorlaştırabilir, maçı kilitleyebilir. Ancak maç başı iki gol ortalamasına ulaşmış ve ligin açık ara ile en fazla gol atan takımı olmuş Boluspor'da mutlaka karşılaşmanın bir anında o kilidi açacak bir çilingir çıkacaktır. 
Herkese mutlu, umutlu ve sağlık dolu bir hafta diliyorum. Hoşçakalın.

GEÇMİŞ OLSUN RIDVAN DİLMEN

Boluspor'un keşfedip, Türk futboluna kazandırdığı yıldızlardan Rıdvan Dilmen'in yaşadığı sağlık sorunu hepimizi üzdü ve endişelendirdi. Kırmızı-Beyaz formayı giyerek, “Boluspor'un Şanlı Tarihi”ndeki yerini çoktan almış olan yaşayan değerimiz Rıdvan Dilmen'e bizde geçmiş olsun dileklerimiz sunuyoruz.

08.02.2011