“Bizler memleketimizin sorunlarıyla ilgilenmezsek bizim sahiplenemediğimiz toprakları dışarıdan gelecek insanlar sahiplenebilirler.” Adaylığının çıkış noktasını bu sözlerle özetleyen AK Parti Milletvekili Aday Adayı Ferudun Kaya, Bolu’nun sorunlarına ilişkin tahlillerini bulunduğunu söyledi ve çözüm önerilerini de sıraladı.
Sayın Kaya, bize kendinizi tanıtır mısınız?
1972 yılında Bolu’nun Mudurnu ilçesinde doğdum. 1997 yılında öğretmen olarak atandım, 1998 yılında dil eğitimi için Almanya’ya gittim. Doktora eğitimini ise 2008 yılında finans ve bankacılık bilim dalında tamamladım. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2009 yılında düzenlenen “12. Geleneksel Tüketici Ödülleri” yarışmasında “Bilimsel Çalışma” ödülü aldım. 2000 yılından bu yana öğretim elemanı olarak çalışıyorum ve aday adaylığım öncesi Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde öğretim üyelisi olarak görev yapıyordum. Aynı zamanda Beykent Üniversitesi’nde ders veriyor ve Bolu İli Adli Yargısında Bilirkişi olarak görev yapıyorum. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İhracatı Geliştirme Merkezi’nde akredite eğitimci olarak da görev yapmanın yanı sıra; bankacılık, finans, turizm, tavuk eti pazarlaması ve mesleki eğitim alanlarında yayınlanmış çok sayıda ulusal ve uluslararası makale ve bildirim bulunmaktadır. Birisi, Türkiye Bankalar Birliği’nden olmak üzere dış ticaret, bankacılık, sigortacılık ve kredi kartları alanlarında yayınlanmış 5 kitabım var. Evliyim ve iki çocuk babasıyım.
Daha önce aktif siyaset içerisinde değildiniz? Sizi milletvekili aday adaylığına iten etkenler nelerdir?
Evet, daha önce aktif siyaset içerisinde hiç bulunmadım. Akademisyen bir kişiyim. Yaşadığımız topraklara karşı sorumluluğumuzun olduğunu düşünüyorum. Bolu’nun sorunlarının tahlilini yaparak milletvekili aday adaylığımı açıkladım. Eğer bizler memleketimizin sorunlarıyla ilgilenmezsek bizim sahiplenemediğimiz topraklara dışarıdan gelecek insanlar sahiplenebilirler. Birilerinin bu görevlere talip olası gerekiyordu. O nedenle milletvekili aday adaylığımı açıkladım.
Peki, milletvekili aday adaylığınızı açıklamadan önce parti içerisinden kimlerle temaslarda bulundunuz? Parti teşkilatlarıyla istişareler gerçekleştirdiniz mi?
Kabineden ve grup başkan vekillerinden önemli referanslarım var. Yerelde ise Gerede, Dörtdivan, Yeniçağa, Kıbrıscık ve Seben ilçe teşkilatlarıyla olumlu temaslar gerçekleştirdim. Önümüzdeki günlerde de Mudurnu ve Göynük teşkilatlarıyla bir araya geleceğim.
Bolu’nun sorunlarının tahlilini yaparak milletvekilliği için yola çıktığınızı söylediniz. Sizin tahlillerinize göre, Bolu’nun sorunları nelerdir?
Bolu’yu gelecekte bir tehlike bekliyor. Eğer nüfus olarak Bolu böyle giderse bir sonraki seçimde üç değil, iki milletvekiliyle Meclis’te temsil edilme tehlikesi yaşayacak. Farklı yıllarda Düzce ve Bolu’nun nüfus rakamlarını birbiriyle kıyaslarsak, Düzce nüfusunun hızla arttığı; fakat Bolu nüfusunun aynı paralelde artmadığı görülür. Aynı şekilde Türkiye nüfusu da hızla artmakta; fakat Bolu nüfusu bu artış oranını geriden takip ediyor.
Peki, azalmanın nedenleri neler?
Bolu nüfusunun azalmasının sebebi, Bolu’nun dördüncü derece kalkınma programına sokulmamasıdır. Bu konuyla ilgili olarak yanlış hesaplamaların yapıldığı konusunda mahkeme kararları var. Bu hesaplamaları akademisyenler yaptı. Hesaplamalarda Düzce’nin geliri Bolu’nun üstünde kaldı; fakat nüfus Düzce’ye ait. Asıl sıkıntı buradan kaynaklanıyor.
Bankalardaki mevduat hesapları da bu hesaplamalarda mutlaka göz önüne alınmıştır ama Düzce ile Bolu ayrıldığında nüfus bölünmüş; fakat gelirlerin Bolu’da görünmesinden dolayı bir hata yapılmıştır. Bugün Düzce ile Bolu’nun arasında çok fark var.
Yeniden milletvekili sayımızın ikiye düşme tehlikesine dönmek istiyorum. Bu başımıza gelme ihtimali olan bir sorun.
Peki, bu durum nasıl aşılabilir?
Bunun birinci imkânı bölgeye daha çok öğrenci çekmekten geçmektedir. Sakarya ile Bolu üniversitelerini değerlendirdiğimizde ikisi de hemen hemen aynı tarihlerde kurulmuştur. Sakarya Üniversitesi’nin arkasında hiç vakıf olmamasına rağmen bugün itibariyle 55 bin öğrenciye sahiptir, Bolu ise yaklaşık 20 bin öğrenciye sahip. İki üniversite de aynı yıl kuruldu, Sakarya’da vakıf desteği yok ama öğrenci sayısı bakımından Bolu’yu ikiye hatta üçe katlamış durumda. Nedeni, Bolu’daki eski üniversite yönetimlerinin siyasi iktidara karşı çatışmacı bir tutum içerisine girmiş olmalarıdır. Bu da üniversitemize ve şehrimize zarar vermiştir. Düzce Üniversitesi bizden ayrılarak kurulmuştur ve bugün Düzce’nin her ilçesinde yüksekokul bulunuyor. Fakat Bolu’nun Göynük ilçesinde bir yüksekokul yoktur.
Peki, sizin bu sorunu gidermeye yönelik hazırladığınız bir çalışma var mı?
Bu sorun işbirliği içerisinde bertaraf edilebilir. Eğer milletvekili olursam amacım, Ankara’da gerekli yasaları takip etmek, kaynak aktarmak ve izinleri geçirmektir. Bölüm açıyorum demekle bölüm açılmıyor. Aynı zamanda Ankara’dan siyasi takip gerekiyor. Bugün 380 bin nüfusa sahip olan illerde üç milletvekili çıkarıyor. TÜİK’in son rakamlarına göre, nüfusumuz 272 bin. Eğer üniversite öğrencisi sayımız artarsa, nüfusumuz göç vermeyecek ve artacak nüfusumuz sayesinde de milletvekili sayımızı da korumuş olacağız.
Peki, parti içerisindeki adaylık yarışında kendinizi iddialı konuma nasıl getirmeyi planlıyorsunuz?
Başbakanımız adaylık konusunda aşırtma görüşlere başvuruyor. Yapılan çalışmalara bakıyor. İktidar olmak kolay değil ve en az 100’ü aşkın nitelikli vekil gerekiyor. Bu kabine üyeleri, komisyonlar… Genel merkez benim farklılığımın farkına kesinlikle varacaktır. Çünkü partimiz sürekli kendisini yenileyen bir siyasi düşünceye sahip.