İşsizlik kuşkusuz toplumumuzun kanayan yarası. AK Parti’de milletvekili aday adaylığını açıklayan önceki Gerede Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı İbrahim Sadi Özalp, bu sorunun çözümü için geliştirdiği proje ile dikkatleri üzerinde toplayacak.
RÖPORTAJ: ZEKİ ERCİVAN
Genel seçimlere az zaman kala siyasi gündemde hareket devam ediyor. Milletvekili aday adaylığı için başvurular dün sona erdi. AK Parti’den milletvekili aday adaylığını açıklayan önceki Gerede Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı İbrahim Sadi Özalp, işsizlerin umudu olabilecek bir projeyle seçmenin karşısına çıkacak.
Önce kısaca kendinizden biraz bahseder misiniz?
1974 yılında Devlet İstanbul Mühendislik Mimarlık Akademisi yeni adıyla Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Bölümünü kazandım. 1979 yılında mezun oldum. Babamla birlikte 1977 yılında memuriyet görevinden emekli olduktan sonra ailecek 17 yıl uzak kaldığımız memleketimiz Gerede’ye döndük. Üniversiteyi bitirdiğim zamanlarda Gerede’deydik. Daha sonra 1982 yılında askerlik görevimi yaptım. 1983 yılında askerlik görevimiz bittikten sonra mesleğimizi icra etmeye başladık. Elektrik proje taahhüt işleriyle ilgili çalışmalar yapıyoruz.
Ticaretle uğraştığınız dönemde siyasetende uzak kalmadınız. Siyasi öz geçmişiniz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Hangi siyasi partilerde görev aldınız?
Ticaretle uğraştığımız dönemde siyasi hayattan uzak olabilmemiz mümkün değildi. Zaten üniversite yıllarında gençlik faaliyetlerimizde siyasete ilgimiz devam ediyordu. 1986 yılında Gerede Refah Partisi İlçe Başkanı oldum ve parti kapanıncaya kadar 1998 yılına kadar 13 yıl Gerede Refah Partisi İlçe Başkanlığı görevini yaptım. Bu görevi sürdürdüğüm zaman diliminde 1989 yılında yani ANAP’ın en kuvvetli olduğu dönemde Kazım Oksay’ın Devlet Bakanı olduğu dönemde Refah Partisi Gerede Belediye Başkan Adayı oldum. Belediye Başkanlığını o dönemde 450-500 gibi bir oy farkıyla kaybettik, o dönemde Halil Bey vardı seçimi o kazandı. Bütün bu koşullara rağmen Gerede’de başarılı olduk. Daha sonraki dönemde 1994-99 yılları arasında Gerede Belediye Meclis üyeliği yaptım. Meclis başkanvekilliği yaptım. Daha sonra Refah Partisi kapatıldıktan sonra 1999 yılında Fazilet Partisi kurulmuştu. Fazilet Partisi’nde de İl Başkan Yardımcılığı görevimiz oldu. Fazilet Partisi de kapandıktan sonra bir kaç yıl siyasi faaliyetlerimize ara verdik. Sivil Toplum kuruluşlarında görev almaya başladım. 1999 yılında Geredespor Kulüp Başkanlığı görevine seçildik. Aşağı yukarı 2007 yılına kadar 8 yıl Geredespor Kulüp Başkanlığı yaptım. Bu arada Geredespor Bolu Amatör Küme’de mücadelesine devam etti. Benim göreve geldiğim ilk yıl Bolu şampiyonu olarak İzmit’te yapılan bölge şampiyonasına gittik. Orada baya mücadele ettik. Spor faaliyetleri içinde gençlere çok önem verdik. Gençlerin manen ve maddeten gelişmesi için sportif faaliyetlerin içinde olmasını sağlamaya çalıştık. Aynı zamanda kayak sporu, basketbol, tekvando gibi spor dallarında yıldızlar kategorisinde çalışmalar yaptık. Benim dönemimde yetişen dört tane gencimiz Boluspor altyapısında futbol oynamaya devam ediyor.
Siz aynı zamanda Gerede Ticaret ve Sanayi Odası’nda Başkan olarak görev yaptınız…
Evet, 2009 yılında Gerede Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına seçildim. Şu ana kadarda bu görevimiz devam etti. Ticari hayatımızla birlikte siyasetle ve sivil toplum kuruluşlarıyla ilgilenmeye devam ettik. Bütün bu çalışmaları kendiişlerimizden arta kalan zamanlarda yapmamıza rağmen gerçekten baya özveriyle gayret ettik. Çabalarımızın boşa gitmediğini düşünüyorum ve istediğimiz sonuçları aldığımız inancındayım. Bütün bu görevleri yaparken maddi bir kaygı duymadan memlekete hizmet etme gayesiyle çalıştım. Bu durumun sonucunda arkadaşlarımızın yoğun talepleri ve ısrarları üzerine bende milletvekili aday adayı olmaya karar verdim. Bu arada Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği seçimlerinde ilk defa seçilmeme rağmen bana Odalar Borsalar Birliği’nin Mesleki Eğitimi Kurulu Sözcülüğü görevini verdiler. Şuanda Uygulamalı Meslek Edindirme Projesi var o projenin mimarları biziz. Orada da yoğun çalışmalarımız oldu.
Siz kayak sporunun gelişmesi için belli girişimlerde bulundunuz ve bu konuda bazı projelere imza attınız. Bu çalışmalardan biraz söz eder misiniz?
Biz bu göreve talip olurken turizm ve sanayi yatırımlarının arttırılması yönünde bazı gayretlerimiz oldu. Bizim mesela Gerede’de Arkut Dağı’nda bir kayak merkezimiz var. Kayak merkezimizi maalesef çok bilen yoktu. Kayak Federasyonu’nun yaptığı toplantıya Genel Kurul Delegesi olarak katıldım. O dönemde yaptığımız yoğun çalışmaların sonunda Arkut Dağı’nda 5 kilometrelik Kayaklı Koşu Pistini yaptırdık. Bu pist Dünya standartlarında. Ancak bu güne kadar siyasi olarak verilen çabalara rağmen burası turizm alanı olarak ilan edilemedi. Her bölge ilan ediliyor, ufacık yerler ilan ediliyor ama koskoca Arkut Dağı turizm alanı ilan edilemedi. Ama İnşallah biz bu göreve gelince bu bölgeyi turizm alanı ilan ettirdiğimiz taktirde buralara yatırımların yapılacağını umuyoruz. Tanıtımının yapılacağına inanıyoruz. Bolu içinde aynı ihtiyaçlar geçerli Bolu turizmiyle ilgili Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’la Ticaret Odası Başkanı olarak görüştüğümüz zaman dilimlerinde oda Bolu’nun geleceğini turizm olarak gördüğünü söyledi.
Gerede’yi ve Bolu’yu yakından ilgilendiren sorunlardan bir tanesi de alt yapısı oluşturulmuş organize sanayi bölgelerine yeterli yatırımın sağlanamaması. Siz bu sorunun temelini nasıl tarif ediyorsunuz? Neden yatırımcılar bizim bölgemizi tercih etmiyorlar?
Sanayi yatırımlarıyla ilgili planlanmış belli bölgeler var ama Gerede Bölgesi’nde yani Çaydurt’tan öteye geçtiğiniz zaman sanayi yatırımlarının biraz daha zayıfladığını görüyoruz. İstanbul’dan Ankara’dan gelen yatırımcı Bolu Dağı’nı aşamamış. En son olarak ta 5084 teşvik uygulamasıyla Düzce bu konuda baya ön plana çıktı. Aşağı yukarı Düzce’ye 60 tane sanayi yatırımı yapıldı ve Düzce sanayi yatırımına doydu. Bizde Ankara’ya doğru giderken Bolu Gerede Yeniçağa Mengen bölgelerimize sanayi yatırımlarının yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Tabi bu yatırımların önünde büyük engeller var. Bizim çalışmalarımızda bu doğrultuda. En son bu sorunun çözümü için bakanlarımıza bir rapor hazırladık ve kendilerine teslim ettik. Aynı raporu Ukrayna’da Başbakanımıza da verdik. Biz teşvikte maalesef birinci bölgede yer alıyoruz. Bu durumu bir türlü aşamadık. Daha evvelki dönemde Kalkınmada Öncelikli İller Statüsü vardı. Bu statüden Zonguldak Ereğli’den başlayarak Bartın, Karabük, Çankırı, Samsun, Sinop gibi iller istifade etti. Bu durumdan Düzce istifade etti. Şimdi yeni teşvik sistemi çıktı. Dört bölgeye ayrıldı Türkiye, bizde bu dağılımda TR-42 bölgesine girdik. Birinci bölgede bulunuyoruz. Maalesef bulunduğumuz bölge yatırımcılar için çok cazip olanaklar taşımıyor. Bizim 40-50 kilometre ötemizde Çankırı var. 35-40 kilometre ötemizde Karabük var. Karabük üçüncü bölge ve Çankırı dördüncü bölge ve batıdaki tek dördüncü bölge. Tüm doğu ve güneydoğu illeri dördüncü bölge oldukları için teşvik alabiliyor. Bu bölgede yatırım yapan işadamları beş yıl içersinde yaptıkları yatırımın yaklaşık yüzde elli karşılığını geri alabiliyorlar. Şimdi bu olanaklarla bir işadamının bizim bölgemize yatırım yapabilmesi zor.
Peki, bu sorunun çözümü için sizin öneriniz nedir? Bu sorun nasıl çözülebilir?
Biz Gerede Sanayi ve Ticaret Odası olarak hazırladığımız çalışmayı Başbakanımıza verdiğimiz raporla ifade ettik. Dedik ki doluluk oranı yüzde yirmi beş ile otuzun altında olan organize sanayi bölgelerine özel bir teşvik uygulaması yapılsın. Odalar ve Borsalar Birliği’ndeki görevim dolayısıyla Türkiye’de ki bütün organize sanayi bölgelerini de inceledik. Bizim gibi aşağı yukarı otuz beş, kırk tane organize sanayi bölgesi var. Bu organize sanayilerin bulunduğu ticaret odası başkanlarıyla görüştük. Hepside fikrimizden çok memnun oldular sürekli görüşmek istediler. Bu organize sanayiler arasında Bolu Organize Sanayi Bölgesi ve ilave ek alanı, Gerede Deri Sanayi ve Gerede Organize Sanayi Bölgesi de bulunuyor. Bildiğimiz kadarıyla devletin organize sanayi bölgelerine yaklaşık Bir Buçuk Milyar Dolarlık yatırımı atıl olarak bekliyor. Yıllardan beri tartışılan ve bir tülü çözüm üretilemeyen bir sorun bu şekilde hallolmuş olacak ve Allah izin verirse memleketimizde yeni istihdam alanları oluşturacak. İşsiz insanımız kalmayacak. Bütün bunların oluşmasından çok büyük mutluluk duyarız. Bizim bu göreve talip olmamızdaki en büyük nedende kanayan bu yaranın artık çözüme kavuşturulması. İnşallah bu konuda muvaffak oluruz.