Bu sabah yeni bir güne gözümü açtığımda sıcak evimde annemin hazırladığı kahvaltı sofrasına oturdum, yine her şeyi yapmıştı güzel annem.
Sonra bir telefon, dışarıya çıkmamı isteyen arkadaşlar;
Bir şeyler içmek ve muhabbet etmek için beni çağırıyorlar. Saat 3te buluşacaklarını haber veriyorlar.
Tabi hazırlanmam, güzel olmam gerekiyordu.
Dolaptan eşyalara bakıp onu mu bunu mu giysem diye düşünüyordum yeni kıyafet alamamıştım bir hafta ya da bir ay önceki alışverişlerimden kalanlar. Sinirlenip sitem etmeye başladım;
“Hep aynı kıyafetleri mi giyeceğim” diye.
Zaman yaklaşıyordu bende hazırlıklarımın sonlarını yapıyordum makyaj, saçıma fön ve tabi ki beğenmediğim kıyafetleri giydim ve işim bitti. Saat 3 olmuştu.
Arkadaşlarımla buluşup muhabbet etmeye başladık.
2009’du konumuz yeni yıla nasıl girdiğimizi anlatıyorduk. Güzeldi, baya eğlenmiştik besbelli.
Herkes yeni yıldan bir şeyler bekliyordu çoğu yakınıyordu, her şey daha güzel olabilirdi. Neyse hoş sohbet doyum olmuyordu tabii geç olmuştu evlerimize dağıldık.
Eve geldim haber saatiymiş…
Haberlerde İsrail’in Gazze’ye yaptığı savaşta kaybedilen hayatların sayısı 500ü geçmişti ve içinde sivillerin masum bebeklerin bulunduğu bu vahşet (insanlık ayıbı) insanın kanını donduruyordu.
Soykırımdı,
Vahşetti,
İnsanlık ayıbıydı,
Masumdu onlar…
Yetmiyordu cümleler. Acı çekiyorlardı.
Bilmiyorlardı yarınlarının ne olacağını, korkuyorlardı, uyanabilecekleri şüpheliydi.
İşte o an düşündüm ki; uyuyacakları bir ev, karınlarını doyurabilecekleri yemek, onların beğenmediği bir kıyafeti yoktu.
Bense bunların hepsine sahiptim en önemlisi de,
“Ülkemizde kriz var” ama yağmur gibi yağan bombalar, füzeler yok ve
Vatanımızı koruyan bizi rahatlatan kahraman Mehmetçiklerimiz var.
Bunları düşününce;
Bizim sitem ettiklerimize sahip olsalardı onlar için dünya bayram olurdu. |